Maçka’nın sempatik kafesi İsm-i Nur’a gittiğimizde, pastırma yazı dediğimiz kış sıcakları sayesinde açık havada bir masada oturma şansımız oldu. Bizim haricimizde genç bir çift –geç uyanmışlar belli ki- yan masamızda kahvaltı ediyordu. Buranın eski adı Cafe Seksen 1. Sahibi İsminur Kılıçel sonra kendi adını kullanmaya karar vermiş. Maçka’dan Nişantaşı’na doğru arabayla sola saptığınızda dışarıda duran masaları gözünüze çarpmış olabilir. Bu masalarda otururken, yemek yemenin ve beraber geldiğiniz kişilerle sohbet etmenin yanında yoldan gelip geçene, önünüzden geçen arabalara dalıp gidiyorsunuz. Maçka’nın sakin bir köşesinde olduğu için harıl harıl koşuşturan insanlar, korna çalan sabırsız taksiler ve burun buruna giden trafikten neyse ki mahrumsunuz. Menülerinde günün her saati, karnınız acıktığında gidip yiyebileceğiniz yemekler var. Kahvaltıdan makarnalara, ızgaralardan sandviçlere klasik kafe yemekleri yapıyorlar. Günün menüsü çıkıyor; bunu da telefonla sipariş üzerine evinize ya da iş yerinize yolluyorlar. Günlük yemekler dışında da istediğiniz herşeyi paket servisle getirtebilirsiniz tabii. Tatlı düşkünüyseniz naneli sakızlı muhallebiyi deneyin. İki kişilik yemek 10-15 milyon TL.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.
No comments:
Post a Comment