Roof Rotisserie - Hilton - Harbiye

Hilton The Roof Restaurant & Bar’da, kaz ciğerinden balık filetosuna, kalkan tavadan kızarmış ördeğe, tarhun otu ile marine edilmiş çileklerden ev yapımı parfe ve şerbet çeşitlerine kadar değişik lezzetleri bir arada bulmak mümkün. Geleneksel Türk lezzetleriyle dünya mutfaklarını birleştiren açık büfe brunch’ı ile Hilton İstanbul, keyifli bir Pazar için günü için de ideal Her Pazar 11:30–15:00 saatleri arasında misafirlerini Dim Sum’dan Sushi’ye, Akdeniz’in sağlıklı zeytin yağlılarından geleneksel Türk kahvaltı lezzetlerine kadar geniş bir yelpazeye sahip olan The Roof Restaurant & Bar’da ayrıca İstanbul’un nefis sokak lezzetlerinin sunulduğu “Küçük Beyoğlu” bölümü ile büyük beğeni topluyor.

Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.

Loft - Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı - Rumeli Salonu - Harbiye - Şişli

Hem yazlık, hem de kışlık mekanıyla kısa sürede İstanbul'un en gözde restoranlarından biri haline gelen Loft, profesyonel aşçıların hazırladığı birbirinden leziz yemekleriyle konuklarını büyülüyor.

Loft ile birlikte Türkiye’ye gelen, restoran-lounge ve fine-dining kavramları, Loft’un sıcak ambiyansında yaşamaya devam ediyor. Konuklarını muhteşem dekorasyonu ve üstün hizmet kalitesiyle ağırlayan Loft, özenle hazırlanan yemeklerin lezzetiyle fark yaratıyor.

Lezzet ve sunumun ön planda olduğu Loft’un mönüsü, uluslararası tatları bir araya getiren zengin bir içeriğe sahip. Yemek-müzik-dekorasyon köşe taşlarının birebir örtüştüğü Loft, aldığı ödüllerle de seçkin mekanlar arasında kalıcı olacağını ispatladı.

Dünyanın en önemli şeflerinin mezun olduğu New York’taki French Culinary Institute eğitimini birincilikle bitiren Umut Özkanca, yıllarca eğitim gördüğü Amerika’daki gözlem ve tecrübelerini Loft’a birebir yansıttı.

“Chaine Des Rotisseurs” Fransız Gastronomi Birliği Rötisörler Zinciri Derneği‘nin en genç üyesi seçilen ve restoran işletmeciliğine yeni bir anlayış getiren Umut Özkanca, İstanbullular'ı Loft’un muhteşem atmosferini yaşamaya davet ediyor.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Bahçe Cafe - Elmadağ - Taksim

31 Mayıs 2004 tarihinde faaliyetine başlayan Bahçe Restaurant Cafe, Taksim ve Nişantaşı arasında soluklanmak isteyenler için Harbiye'de yeni bir alternatif mekan...

Farklı ve sıcak atmosferiyle, öğlenleri uygun ekonomik menüleriyle ve en önemlisi lezzetli yemekleriyle, ağzının tadını bilenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer...

50 kişilik keyifli bahçesi ve 50 kişilik salon kapasitesiyle, sabahları Açık Büfe kahvaltısı, öğlenleri lezzetli yemeklerin yanısıra, ekonomik menüleri, öğleden sonra 4 çayı ve güneş batarken başlayan akşam servisiyle bahçenin keyfini tüm gün yaşamaya davetlisiniz.

Besin standartları ve hijyen koşulları gözetilerek kurumlar için toplu yemek hizmeti de vermekte olan Bahçe Restaurant Cafe, organizasyon ve catering çözümleri de sunmaktadır.

Kongre ve Fuar merkezlerine yakınlığı ile birlikte, konser, sergi ve tiyatrolar öncesi buluşulabilecek rahat ve keyifli sohbetlerin yapılabileceği bahçemize, sizleri en kısa zamanda bekliyoruz.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Güler Ocakbaşı Restorant - Harbiye - Elmadağ

Güler Ocakbaşı'nın hikâyesi 1981 yılında Harbiye – Elmadağ’da İsmail Akcan ve damadı Mustafa Yazıcı ile başlamıştır.

Amacımız müşterilerimizin en leziz yemekleri tatması, kaliteli hizmet alması ve memnun olarak ayrılması olmuştur.

Restoranımızda kullandığımız etlerimiz Tokat’taki Kendi besi çiftliğimizden gelmekte olup kebap Ustası Ahmet Şanda tarafından leziz tatlar olarak sunulmaktadır.

Otopark sorunu yaşamayacağınız Güler Ocakbaşı'nda karşılaşacağınız tek sorun yer bulmak olabilir! Bunun nedeni ise Güler Ocakbaşının vazgeçilmez lezzetleri ve kalitesi … Siz en iyisi Güler Ocakbaşına gelmeden önce rezervasyon yaptırın.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Çiğköftem - Kadıköy

Pişirilmiş et ile çiğköfte ISO 9001 ve HACCP belgeli... Güvenilir, sağlıklı, kaliteli çiğköftem...

Çiğköftem, 1993 yılında Bahçelievler’de üretime başladı. Yola çıkarken piyasadaki mevcut çiğköfte üretiminin hijyenik şartlardan uzak ve sağlıksız ortamlarda yapıldığını gördük. Bu tespitimiz bizi sağlığa uygun hijyenik ortamlarda el değmeden nasıl üretim yapılabilir araştırmasına yöneltti. Üretim tesisimiz de bu kriterle uygun olarak faaliyete geçti.

Beşiktaş, Harbiye, Bahçelievler, Büyükçekmece, İkitelli, Sarıyer, Kazasker, Kadıköy'deki şubelerimizde çiğköftemizi müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Park Mühendishane Restaurant - Harbiye

Şehrin merkezinde ama şehrin gürültü ve kargaşasından uzak bir saklı cennet. 56 dönüm koru içinde restaurant, cafe ve tenis kortlarını barındıran Mühendisane'nin giriş kısmında bulunan Park Mühendishane Restaurant, 350 kişi oturma kapasiteli bahçesi ve 120 kişi oturma kapasiteli kapalı mekanında misafirlerine deneyimli ve güleryüzlü personeli ile hizmet vermektedir.Sabah saat 11'den itibaren kahvaltı ile başlayan, öğle ve akşam yemekleri ile gece geç saatlere kadar hizmet veren restoranımız değişik damak tadlarına hitap etmektedir.

Park Mühendishane bunların yanında düğün, kokteyl, seminer gibi özel gün ve gecelerinize ev sahipliği yapabilmektedir. Ayrca tüm bu aktivitelerden yararlanırken her ay değerli bir sanatçımızın fotoğraf veya resim sergisini de zevkle izleyebilirsiniz.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Porte - Cihangir - Harbiye - Taksim

Porte İstanbul’un tarihi semtlerinden Cihangir’de modern bir İtalyan kafe-lokantası olarak müşterilerine Şubat 2003’den bu yana bir hizmet vermekte. İstanbul Modern Sanat Müzesi, Galata Bölgesi ve Taksim Metro İstasyonu’na yürüme mesafesindeki mekana, Sultanahmet’ten de tramvayla onbeş dakikada ulaşılabiliyor.

Cihangir tarihi yarımadanın çarpıcı görüntüsüne hakim olması nedeniyle İstanbul’da yaşayan yabancılar tarafından özellikle tercih edilen bir semt. Porte bu bohem ve Avrupayi havaya modern ve şık kimliğiyle katkıda bulunan bir mekan olarak göze çarpıyor. Porte kış aylarında iç mekanda yetmiş kişiye hizmet verebilmekte.

Yaz aylarında dış mekandaki masalarıyla Avrupa’nın büyük şehirlerindeki sokak kafelerindeki atmosferi yakalayabileceğiniz ender yerlerden biri. Yeşilin hakim olduğu mekanda, dekorasyon incelikle seçilmiş aksesuarlarla tamamlanarak özel partiler için şık bir atmosfer yaratılmış.

Lokantanın alt katındaki barında pırıltılı bir görüntü içinde gecenin geç saatlerine kadar her türlü içki, renk renk kokteyler alınabilmekte. Porte’nin sahibi Abdullah Dokur girişimci, yenilikçi ve mesleği konusunda olağanüstü heyecanlı bir profesyonel. Uzun yıllar Londra ve New York’da mesleğiyle ilgili çeşitli yerlerde ve pozisyonlarda çalıştıktan sonra kendi şehrine dönüp mükemmel bir İtalyan lokantası açmak en büyük hedefi olmuş.

Gerçek bir şarap fanatiği ve titiz bir gurme olan Dokur bu ilgisini ve zevkini coşkuyla menüsüne aktarmış. Bu zevkin bir uzantısı olarak iddialı bir şarap menüsüne sahip olan lokantada pek çok değişik ülkenin şarabı kadehte sunularak müşterilere farklı lezzetleri tatma olanağı sağlanıyor.

Porte’nin şefi İlker Afacan’nın hazırladığı leziz mezeler, gevrek pizzalar, herbiri sanat eseri görüntüsündeki salatalar ve makarnalar, tadı damağınızda kalacak tatlılar sizi mekanın müdavimleri arasına katacak. Personelinin mükemmel servisi, titizliği ve güleryüzü Porte’yi cazip kılan özelliklerinden bir başkası. Mekanda yemeklerden içeceklere, tatlılardan aksesuarlara, müzikten çiçeklere kadar her noktada ince bir zevkin ve yaratıcılığın izleri açıkça görülmekte.

Porte’de mum ışığında yiyeceğiniz büyüleyici bir akşam yemeği, samimi bir öğlen yemeği ya da sımsıcak bir kahvaltı damaklarınızda ve ruhunuzda değişik hazlar bırakarak anılarınızda özel bir yer alacak.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.