Showing posts with label galata. Show all posts
Showing posts with label galata. Show all posts

Thursday, August 18, 2011

Yaka Balık - Galata - Eminönü

Galata'nın Yaka'sında İstanbul boğazının eşsiz manzarasını seyre dalarken... Doyumsuz lezzetler eşliğinde yudumlayacaksınız...
Her zaman güvenilir, en taze günlük deniz ürünleri, damak tadına uygun leziz mezeler ve kusursuz bi sunum Galata'nın YAKA'sında.
Topkapı sarayının eşsiz ihtişamı, İstanbul Boğazının ve Haliçîn tarihi dokusu eşliğinde göz zevkinize ve damak tadınıza hitap eden lezzetleri Galata'nın YAKA'sında bulacaksınız

Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz. 

Friday, August 5, 2011

Galata Kulesi - Taksim

Galata Kulesi dünyanın en eski ve Galata'nın en önemli kulelerinden biri olup, Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 507 yılında Fener kulesi olarak ahşaptan inşa edilmiştir.1348 yılında Cenevizlilerin idaresine geçen kule İsa Kulesi adıyla yığma taştan yeniden yapılmıştır.1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethiyle Osmanlı yönetimine geçmiştir.15.yüzyılda zindan olarak kullanılan kule 16.yüzyılda yangın kulesi olarak kullanılmıştır. Tarihteki ilk uçuş 17. yüzyılda Hezarfen Ahmet Çelebi'nin kollarına taktığı tahta kanatlarla gerçekleştirilmiştir.Hezarfen Ahmet Çelebi Galata Kulesinden havalanıp Üsküdar semtine uçmayı başarmıştır.1832 yılındaki Galata Yangını nedeniyle hasar gören kule 2.Mahmut tarafından yeniden onarılıp işaret kulesi olarak kullanılmıştır.1967 yılında yapılan restorasyonun ardından bugun ki görünümüne ulaşmış ve turistik tesis olarak işletmeye açılmıştır.Böylece, İstanbul'un tarihi semti Galata ismini vermiştir kuleye.


Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.

Thursday, August 4, 2011

Seyr-i İstanbul Haliç Cafe - Eminönü

İçeriye adım attığınızda evinizi fazla aratmayan bir ortam sizi bekliyor.Halice açılan pencere de Orhan Veli şiirleriyle, Galata ya bakacağınız, aşklara doyamayacağınız kalıcı seyre dalacağınız aileniz eşiniz dostunuz ve tüm sevdiklerinizin yanında hayali gerçeğe dönüştürdüğünüz keyifli anlarınız için Cafe Haliç Seyr-i İstanbul sizlere Haliç'in ve boğazın birleştiği yerde keyifli vakitlerinizi ayırdığınız yeni dünyalarla buluştuğunuz içinde sevgilerimizi , dostluklarımızı pekiştirdiğimiz tarihi bir mekan kokusu almak isteyenlerin hizmetinde
Saat 19:00 sonrası restoran olarak hizmet vermekteyiz!

Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz

Friday, July 22, 2011

Booze - Nevizade - Galata - Beyoğlu - Taksim

İstanbul'un gece hayatına yeni bir eğlence anlayışı katmak için yola çıkan ekibimiz, sıcak ortamı ve güleryüzlü çalışanları ile 18 Mayıs 2007 Cuma gecesi kapılarını açtı.
Beyoğlu'nun en popüler noktası olan Nevizade'nin çıkışında bulunan 300 kişilik klübümüzde son model ses ve ışık sistemleri kullanıldı.
Dekorasyonunda sadeliği ön plana çıkartmaya çalıştığımız kışlık bölümümüzde öncelikle dostlarımızın rahatını düşünüldü. Kulübumüzün bir bölümünde özel günlerinizi dostlarınızla başbaşa kutlayabilmeniz için gizli bir köşe tasarlandı
DJ Alper’in eşliğinde popüler müziklerin çalınacağı ve yaz boyunca haftanın üç günü açık olacak mekanımızda, ünlü yerli ve yabancı DJ’lerle elektronik müzik etkinlikleri ve haftasonları yurtdışından gelen dansçılarımızla özel dans showlarının da olduğu farklı eğlenceler düzenlenecek.
Tadilatı devam eden teras katımızda, sıcak yaz gecelerinde eğlenirken, kaliteli müzik eşliğinde hem Haliç hem de İstanbul Boğaz’ını seyrederek içkilerinizi yudumlayabileceksiniz.

Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.

Friday, October 8, 2010

Fame Club - Rumeli Han - Beyoğlu - Galata - Taksim

08 Aralık 2006 akşamı ön açılışını gerçekleştiren FameClub iş-sanat ve cemiyet dünyasında birçok isme evsahipliği yaptı. Konuklar yedikleri birbirinden lezzetli yemekler ve enfes müziğin eşliğinde sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendiler.

FameClub kendine özgü dekarasyonu yarattığı şık ve sıcak atmosferi ile Beyoğlu’nun vazgeçilmez mekanları arasında yer alıyor.

FameClub iki ayrı bölümümüzün toplam kapasite sayısı 750 kişilik. Vip lounge bölümümüz (90 kişi) standlar (250 kişi) kapasitelidir. Eğlence tutkunlarının adresi...

FameClub’de düzenlenen Dans Geceleri, Olddays 80’li yıllar, Dj Performansları, Canlı Müzik Performansları, Sürpriz Partiler ve Çılgın Kızlar Dans Show ekibi ile Çarşamba-Cuma-Cumartesi özel gecelere damgasını vuracak.

Dernek toplantılar, Yaş günleri ve Kutlamalar için Beyoğlu’nun nostaljik ortamında konuklarınızı ağırlayabileceksiniz.

Diğer mekanlar için Istanbul Restoran Rehberi'ne tıklayınız.

Thursday, September 23, 2010

Nardis Jazz Club - Kuledibi Sokak - Galata - Beyoglu - Taksim

İstanbul’un en önemli tarihi dokusuna sahip Galata’da tarihi bir binayı iyileştirerek, İstanbul’un tek gerçek jazz kulübü olan Nardis Jazz Club bu sezon 5. yılına başlıyor.

Gerçek dememizin asıl nedeni, Pazar günleri hariç hergün burada canlı jazz müziğine yer veriyor olmamızdan kaynaklanıyor.

Çok fazla tür gözetmeksizin, jazz eksenli yaratıcı müziğe yer verilen, müzik ve müzisyenin öne çıktığı her performansın bir konser ortamında, ancak kulüp rahatlığında doya doya yaşandığı bir mekan.

Nardis’in müzikal ekseni mainstream jazz; ancak modern jazz, fusion, etnik jazz'a da yer veriliyor. Haftanın bir günü de nitelikli, jazz dışı yaratıcı çalışmalar da Nardis’de sahne almaktadır.

Nardis'in dekorasyonu Beken Mimarlık Gün Beken ve Cengiz Cennetoğlu tarafından yapıldı. Binanın orijinali harman tuğla. Dolayısıyla bu doku bozulmadan modern ve çağdaş çizgilerle ilginç bir bütünlük oluşturuldu.

Nardis'in ana fikri rahat bir ortamda jazz müziğinin yapılması ve dinlenmesi olduğu için kulüp içi trafiğinden sahne mümkün olduğunca uzak tutuldu. Ses düzeni ve hacmin akustiği müziği en net ve kayıpsız bir şekilde müzisyen ve dinleyiciye ulaştıracak şekilde tasarlandı.

Bu tür mekanlarda insanların en çok şikayet ettiği konu olan havalandırma ve sigara dumanı sorunu oldukça iyi çözüldü. Sahne ışığı abartılmadan kulübün sıcaklığını yansıtacak şekilde ayarlandı. Nardis'in 120 kişiyi rahat ağırlayabilecek kapasitesi bulunmaktadır.

Nardis’te hafif yemek de yenebiliyor. Menümüz uzman Gökçen Adar tarafından belirlendi. Konsept olarak çok çeşit yok ama lezzet konusunda seçkin ve özel.

Nardis'in hemen yanında bir otopark var.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Thursday, September 16, 2010

Urban Cafe Bar - Beyoğlu - Galata - Taksim

Urban Cafe, Galatasaray Lisesi'nin hemen yan sokağında 1995 Nisan ayında açıldı.

Cafenin bulunduğu işyeri 1950’li yıllarda TRIANON isimli bir pastahane olrak hizmete girmiş. Beyoğlu'ndaki değişimler pastahaneyi de etkilemiş ve 1960’lı yıllarda pavyon olarak işyeri devam etmiş. Rivayet odur ki Zeki Müren’in burada ayağından bir sevdiği tarafından vurulduğu söylenir.

Yıllar sonra depo, yoğurt imalathanesi, terzi atölyesi, kahve gibi esnaf gruplarına hizmet eden mekan 1995’ten bu yana bir nevi aslına dönmüş bir şekilde cafe bar olarak devam ediyor.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Ege Rum Meyhanesi - Galata

200 yıllık Levanten Malikanesi Galata Residence Apart Oteli teras katında EGE RUM MEYHANESİ eski İstanbul'un muhteşem manzarası eşliğinde misafirlerini ağırlıyor.

EGE RUM MEYHANESİ' ‘nin bulunduğu bina,1800 ‘lü yılllarda Abraham Salomon Camondo'nun torunu Nesim Camondo tarafından zenginlik ve asrilik kanıtının bir göstergesi olarak finans kurumlarının olduğu mahallede yapılmış şaaşalı bir konaktır.Limonluk ve onun karşısında ibadethane ve hamamı barındıran bir müştemilatla birleşiktir.Bu müştemilat şu anda bina önünde harabe kalıntıları halindedir. Malikanelerinin önünden bankalarına inebilmek için art nouveau tekniğinde CAMONDO MERDİVENLERİ ‘ni yaptırmışlardır.

İstanbul'u çok güzel bir açıdan gören binanın terasında olan EGE RUM MEYHANESİ Sarayburnu, Topkapı Sarayı, Sultanahmet camii, Ayasofya ve diğer camilerin panaroması ile Kadıköy, Harem, Kızkulesi ,Selimiye Kışlası, Boğaz köprüsü ve Vaniköy'e kadar muhteşem bir manzaraya sahiptir.

Öğle yemekleri ve gün batımından itiraben başlayan vakti keraat daha sonra çilingir sofrasında devam eder...

Çilingir sofrasında ekaliyet mutfağının unutulan mezeleri ile Ege, Ada , Osmanlı mutfağını birleştirerek yunan müziği Rebetiko'nun ve nostaljinin lirik ezgileri eşliğinde sunmaktadır.

EGE RUM MEYHANESİ' nde rakı ile birlikte masaya önce kışlık kavun, Ezine peyniri,taş kırma zeytin ve sarı leblebi gelir. Daha sonra masa 15 çeşit birbirinden lezzetli meze piyatalarıyla donatılır.

İçkiler sürekli karafakilerde tazelenirken misafirler tahinli köz biber, ege usulu yaprak sarma, caciki, eski ermeni mezelerinden plaki,işkembe mezesi, topik, midye dolma,avukma, halis zeytinyağı ile yapılmış Girit kabağı,lakerda gibi birbirinden ilginç eski mezeleri dönüşümlü olarak tadarlar.

Soğuk mezelerin hemen ardından arnavut ciğeri, kıtır kabak ve kereviz gibi spesiyallerin yanında özel lorlu sigara böreği, otlu börek, tereyağlı koç yumurtası, sucukaki ve minik balıklar tavası tabağı sunulur.Gecenin bitiminde ise misafirlere tatlıı veya meyve ikram edilmektedir.

EGE RUM MEYHANESİ' nde gece REBETİKO ile başlar Ege adaları ve kıyılarındaki Rum ve Türk türkülerinin memleket özlemlerini yansıtan bu lirik müzik gecenin daha sonraki saatlerinde canlanarak misafirleri zeybekiko ve sirtakiye davet eder.

EGE RUM MEYHANESİ,İSTANBUL 'A ESKİ TATLARI VE KEYİFLERİ TAŞIMAKTAN MUTLULUK DUYAR...

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Monday, July 26, 2010

Porte - Cihangir - Harbiye - Taksim

Porte İstanbul’un tarihi semtlerinden Cihangir’de modern bir İtalyan kafe-lokantası olarak müşterilerine Şubat 2003’den bu yana bir hizmet vermekte. İstanbul Modern Sanat Müzesi, Galata Bölgesi ve Taksim Metro İstasyonu’na yürüme mesafesindeki mekana, Sultanahmet’ten de tramvayla onbeş dakikada ulaşılabiliyor.

Cihangir tarihi yarımadanın çarpıcı görüntüsüne hakim olması nedeniyle İstanbul’da yaşayan yabancılar tarafından özellikle tercih edilen bir semt. Porte bu bohem ve Avrupayi havaya modern ve şık kimliğiyle katkıda bulunan bir mekan olarak göze çarpıyor. Porte kış aylarında iç mekanda yetmiş kişiye hizmet verebilmekte.

Yaz aylarında dış mekandaki masalarıyla Avrupa’nın büyük şehirlerindeki sokak kafelerindeki atmosferi yakalayabileceğiniz ender yerlerden biri. Yeşilin hakim olduğu mekanda, dekorasyon incelikle seçilmiş aksesuarlarla tamamlanarak özel partiler için şık bir atmosfer yaratılmış.

Lokantanın alt katındaki barında pırıltılı bir görüntü içinde gecenin geç saatlerine kadar her türlü içki, renk renk kokteyler alınabilmekte. Porte’nin sahibi Abdullah Dokur girişimci, yenilikçi ve mesleği konusunda olağanüstü heyecanlı bir profesyonel. Uzun yıllar Londra ve New York’da mesleğiyle ilgili çeşitli yerlerde ve pozisyonlarda çalıştıktan sonra kendi şehrine dönüp mükemmel bir İtalyan lokantası açmak en büyük hedefi olmuş.

Gerçek bir şarap fanatiği ve titiz bir gurme olan Dokur bu ilgisini ve zevkini coşkuyla menüsüne aktarmış. Bu zevkin bir uzantısı olarak iddialı bir şarap menüsüne sahip olan lokantada pek çok değişik ülkenin şarabı kadehte sunularak müşterilere farklı lezzetleri tatma olanağı sağlanıyor.

Porte’nin şefi İlker Afacan’nın hazırladığı leziz mezeler, gevrek pizzalar, herbiri sanat eseri görüntüsündeki salatalar ve makarnalar, tadı damağınızda kalacak tatlılar sizi mekanın müdavimleri arasına katacak. Personelinin mükemmel servisi, titizliği ve güleryüzü Porte’yi cazip kılan özelliklerinden bir başkası. Mekanda yemeklerden içeceklere, tatlılardan aksesuarlara, müzikten çiçeklere kadar her noktada ince bir zevkin ve yaratıcılığın izleri açıkça görülmekte.

Porte’de mum ışığında yiyeceğiniz büyüleyici bir akşam yemeği, samimi bir öğlen yemeği ya da sımsıcak bir kahvaltı damaklarınızda ve ruhunuzda değişik hazlar bırakarak anılarınızda özel bir yer alacak.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.

Friday, July 2, 2010

Padişah Restaurant - Sirkeci

Padisah Restaurant 1948 yılında Osmanlı imparatorluğunun tam ortasında,Ayasofya,Galata kulesi,Topkapı sarayı,Boğaziçi,Haliç manzarası ile insa edildi...

Yemeğinizi yerken İstanbul hatıraları yaşayacaksınız.

Gerçek bir gurme deneyimi yaşamak için Osmanlı ve Türk mutfağından sunduğumuz özel lezzetleri mutlaka tadın...

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tiklayiniz.

Monday, June 21, 2010

Anemon Galata Pitti Teras Restaurant - Kuledibi - Galata - Beyoğlu

Anemon Galata Otelin Teras katında, mum ışığıyla aydınlatılan Haliç ve Boğaz manzaralı etrafı camla kaplı, Hürriyet Gazetesi tarafında Cuma ekinde en iyi kışlık Teras olarak seçilmiş, ise Sabah Gazetesi tarafından Evlenme Teklif edilecek mekanların Kare Asında yer alan unutulmaz bir restaurant. Kendinizi eski İstanbul manzarasıı ve tarihi camilere elinizle değecek kadar yakın hissedeceğiniz restaurantta Türk ve Dünya mutfağında seçkin lezzetlerde sizleri beklemekte. Ayrıca öğle saatlerinde misafirlerinizi ağırlayabilir yada öğleden sonra iş yorgunluğunuzu atmak için içki içmeye gidebilirsiniz. Yaz ayları itibari ile teras balkon kısmında açılan restoranda özellikle geceye doğru muhteşem boğaz manzarasını içkinizi yudumlayarak seyredebilirsiniz. Yemek Saatlerinde daha çok Fransızca, İspanyolca ve Latin ağırlıklı müzik saat 22:30’dan sonra daha hızlanarak hafif bir House müziğe dönmektedir. Özellikle havalar ısındıktan sonra açık balkon kısmı saat 23:00’dan sonra hafif hareketli müzik eşliğinde içki için çok uygun. Restaurantta özel gruplar, nişan veya düğün yemekleri için set menu alternatifi mümkün. Her gün sabah kahvaltısı açık büfe olarak saat 06:30-10:30 arasında servis ediliyor, brunch hizmeti ise özel gruplara rezervasyonlu olarak verilebilmektedir.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tiklayiniz.

Monday, March 29, 2010

Galata Kiva Han - Beyoğlu

Tarifi aile büyüklerinde saklı, nesilden nesile aktarılarak korunan Anadolu’nun kültür mirası, geleneksel lezzetler, Galata Kiva Han’ın çağdaş sunumları ile yaşam buluyor.

İlk duyulduğunda kulağa yabancı gelen Galata Kiva Han’ın adı bile bir kültür mirası… Aslında Kiva, dünya’da kültür mirası olarak gösterilen, günümüze dek bozulmadan korunabilmiş, Türk sanatının eşsiz şaheserlerini barındıran tarihi bir Özbekistan kenti… İşte geleneksel dokuları bozulmamış bu noktadan alıyor Galata Kiva Han da adını. Çünkü sunduğu lezzetleri, özünü bozmadan ancak şehrin ve gelişen dünyanın nabzına uygun çağdaş sunumlarla yorumluyor.

Galata Kivahan’da, Anadolu topraklarında hayat bulmuş, yerel kültürle bezenmiş ve nesilden nesile aktarılan, şehir hayatında unutulmaya yüz tutmuş, hatta belki de hiç bilinmeyen lezzetler, çağdaş yorumlar ve sunumlarla yeniden “yaşam” buluyor. Mevsimine göre özenle seçilen malzemeler ve reçetelerle her daim “değişen”, “canlı” ve oldukça da “renkli” bir mönü karşılıyor sizi. Adeta Türkiye turuna çıkıyor, her yöreyi geziyor ve lezzetlerini tanıyorsunuz. Üstelik bu tarifleri hayata geçirirken gerekli olan her malzeme de kendi anavatanından getirilerek hazırlanıyor. Düşününce insanın aklına bile gelmeyecek zenginlikteki menü Türk mutfağının eşsiz zenginliğini gözler önünde seriyor. Çorbalar, etli tencere yemekleri, tepsi yemekleri, pilavlar, etsiz yemekler, salatalar ve mezeler çeşitleri ile göz dolduruyor.

Atmosferi de ayrı bir keyif… Galata Kivahan’ın bulunduğu yapı Galata Meydanı’nın sayılı tarihi eserlerinden biri ve o ruhu adımınızı ilk attığınız andan itibaren yaşıyorsunuz. Modern zamana dek dayanamayan ve korunmasız kalan yapı Galata Kivahan ekibi sayesinde orijinal hali ile birebir restore edilerek yeniden hayata dönmüş. Bu işin içinde bir çok popüler mekanda adı geçen Huşber Akyürek’in sihirli dokunuşları saklı. Eski İstanbul’un ruhuyla sizi karşılayan dış cephenin iç tasarımı kendinizi oldukça rahat ve samimi hissettiren bir dokuyla bezenmiş. Bazı motifler oldukça dikkat çekici. Konya'daki ünlü Selçuklu Sarayı Kubadabad'ın duvarlarını süsleyen bir dizi yıldız çinisi büyük boyutlarda Galata Kivahan’ın camlarını süslüyor. Logoda ise, elinde Anadolu halk kültürünün bereket simgesi, “kutsal meyve nar”ı elinde tutan bir figür kullanılmış.

Günün her saati, huzur veren ruhu, yaşayan ve renkli menüsü ile hem gözlerin, hem de damakların favorisi Galata Kivahan, Cuma geceleri kulaklara yaşattığı canlı müzik keyfiyle 5 duyuya da hitap etmek konusunda oldukça başarılı. Bu Perşembe’nin sürprizi Dj Canali ve çılgın ritmler…

Geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıkıp, lezzetleri ile Türkiye’yi gezmek, Anadolu’nun değerlerini keşfetmek isteyenler için Galata Kivahan

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tiklayiniz.

Monday, December 28, 2009

Galata Evi

1904-1919 Büyük Britanya İmparatorluğu Sivil Hapishanesi(Civil Prison)
1919-1923 İngiliz Karakolu (İşgal Ordularının Karakol Binası)
1923-1927 İngiliz Mahkemesi Memuru( 3rd chancery servant) için konut
1927-1933 İngiliz Yardım Komitesi üyesi Mrs.Andrews için konut
1933 İngiliz Büyükelçiliği tarafından 425 İngiliz Sterlini karşılığında Galata-Perşembe Pazarı No:36-38 adresinde her türlü makine,motor,istimbot imal ve tamiri yapan;değirmen,un,şeker ve kereste fabrikaları kuran Pierre Fournial'e satıldı.
1933-1979 Pierre Fournial ailesi binaya bir cumba ekleyerek İngiliz Sivil Hapishanesini konut olarak kullandı.Pierre Fournial 1939 yılında vefat etti.
1957-1960 Pierre Fournial'in tek kızı Mercedes Celestine Fournial evlendikten sonra eşiyle birlikte konuta dönüştürülen hapishanede yaşamaya devam etti.
1960-1973 Mercedes Fournial binayı Avusturya lisesi rahibelerine kiraladı.
1973-1976 Edmond ve Arman Cendereciyan adlı kuyumcu ustalarına kiralanarak işyeri ve atölye olarak kullanıldı.
1979 Channes Muradyan binayı Fournial Ailesi'nden satın aldı.
1991 Channes Muradyan'ın 1990 yılında ölümünden sonra Eski İngiliz Karakolu'nu Yüksek Mimar/Plancı Nadire ve Mete Göktuğ satın aldı.
1999 "Galata Evi - Galata House" adı altında restoran olarak işlemeye başladılar.
2002 T.C Turizm Bakanlığı'nca binanın tarihi özelliğinden dolayı Özel Tesis Turizm İşletme Belgesi verildi.


Diğer Restaurantlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tiklayiniz.

Bu Blogda Ara