Wednesday, December 28, 2011
Gozo Tapas Restaurant & Bar
Tuesday, April 19, 2011
Biriki - Beyoglu
Markiz Pasajı'nın girişindeki Passage Cafe, The House Cafe'nin İstanbul şubesi gibiydi. Aynı ev rahatlığı aynı samimi atmosfer burada da vardı.Aynı zamanda Nişantaşı The House Cafe'nin de sahibi olan Ramazan Üren, Tünelde Geçit Cafe'yi açmak üzere pasajdan ayrıldı. Ortağı Zeynep Moroğlu ise yine Markiz sınırları dahilinde birbaşka komşusu Charlotte'nin işletmecisi Kerem Suner'le aynı yerde biriki'yi açtı.İlk bakışta göze çarpan bir değişiklik yok mekanda. Duvarı kaplayan dev fotograf ve çiçekli koltuklar dışında dekor eskisiyle aynı. Herkesin favorisi olan büyük masanın hala yerinde durduğunu görünce derin bir 'oh' çekiyoruz.Çünkü burası yayılabilmek için en ideal yer. Duvardaki fotoğrafa gelince; kalabalık bir insan güruhunun olduğu resmin fotografçı ArthurFellig'in Coney Island'da yakaladığı bir kare olduğunu öğreniyoruz. Fotografın ismi "Erken geldiler ,geç saate kadar kaldılar." Mekan sahipleri de müşterilerinin biriki'ye erken gelip geç saate kadar kalmalarını istediklerinden bu resmi büyütüp dev bir poster haline getirmişler.
Passage Markiz'den adaya bir iki!
bir iki Beyoğlu'ndan sonra Galatasaray adasında.
bir iki ada'da neler var?
· Farklı ülkelerden farklı tatlar ,
· Güzel müzik ve rahat bir dekorasyon ,
· Gündüz salata ve sandwichler ile light bir mönü,
· Gece ise biriki'nin popüler minik lezzetleri ve farklı tatların biraraya getirilmesiyle oluşturulan geniş ve keyifli akşam mönüsü,
· Pazar günleri menemenden, muesli'ye; yaz kahvaltısından pancake'e kadar geniş bir brunch mönüsü
· Didem ile mönüde yenilikler
· Kerem ve Zeynep'in misafirperverliği, dostluğu
· Kuruçeşme'den adaya her 5 dakikada bir shuttle servisi
· Muhteşem bir İstanbul manzarası
· Detaylarda gizli olan farklılıklar
Saturday, November 27, 2010
Jazz Cafe - Beyoğlu - Istanbul

Jazz Cafe arkasındaki 22 yıllık geçmişi ve Jazz müziğine verdiği destekle bu yüzlerce mekandan bir anda sıyrılıyor. Dostlarının profili ve içeriğinin kalitesi Jazz Cafe’nin sadece Beyoğlu’nun değil Türkiye’nin da önemli bir mekanı olduğunu gösteriyor.
Hafta içindeki canlı müzik konuklarının ve yıl içerisindeki müzik politikasının seçkinliği hemen göze çarpıyor. Başta her çarşamba çıkan Bülent Ortaçgil olmak üzere çok sayıda müzisyeni Jazz Cafe sahnesinde müzik dostlarına güzel performanslar sergiledi, sergilemeye devam ediyor.
İki kat toplam olarak ayakta 350-400 kişi kapasiteli. Biraz sıkışılırsa 500 kişi de alabilir. İstanbul’da kapılarını 1997’de açmış ancak öncesi 1982 yılına Bodrum’a uzanıyor. Cengiz Şanlı ve Mete Gürman tarafından açılan ve uzun süre Bodrum’da hizmet veren Jazz Cafe şimdilerde İstanbullu müzikseverlere hizmet veriyor. Mekan 20:00-04:00 arası açık. Pazar günleri kapalı. Cuma ve Cumartesi günleri hariç her gün canlı müzik var. Mekanın her iki katında da restoran hizmeti veriliyor. Kredi kartının geçtiği mekanda içkinin yanında sunulan aperatifler çok ilginç. Jazz Tabağı: Sosis, midi köfte, börek ve patates tava. Jazz Böreği: Tavuk, mantar, havuç, kabak, bezelye. Çıtır Hanım: Kızarmış ekmek üzerine yumurta, dana jambon. Kıtır Bey: Kızarmış ekmek üstüne dana jambon, eritilmiş kaşar.
Bu sene 23. kez kapılarını açan mekan şimdilerde başarılı işlere imza atan müzisyenlerin ilk sahne aldığı yerlerden birisi. Erkan Oğur, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel, Eylem Pelit, Önder Focan, Şevket Akıner, Baki Duyarlar, Maffy Falay, Volkan Öktem, Ayşe Tütüncü, Yahya Dai, Bülent Somay, Oğuz Büyükberber gibi pek çok ismin yanı sıra genç cazcıları da Jazz Cafe’de dinlemeniz mümkün. Ayrıca üst kattaki sahne müzik tesisatı açısından hayli iddialı.
Diğer mekanlar için Istanbul Restoran Rehberi'ne tıklayınız.Thursday, September 23, 2010
Nardis Jazz Club - Kuledibi Sokak - Galata - Beyoglu - Taksim

Gerçek dememizin asıl nedeni, Pazar günleri hariç hergün burada canlı jazz müziğine yer veriyor olmamızdan kaynaklanıyor.
Çok fazla tür gözetmeksizin, jazz eksenli yaratıcı müziğe yer verilen, müzik ve müzisyenin öne çıktığı her performansın bir konser ortamında, ancak kulüp rahatlığında doya doya yaşandığı bir mekan.
Nardis’in müzikal ekseni mainstream jazz; ancak modern jazz, fusion, etnik jazz'a da yer veriliyor. Haftanın bir günü de nitelikli, jazz dışı yaratıcı çalışmalar da Nardis’de sahne almaktadır.
Nardis'in dekorasyonu Beken Mimarlık Gün Beken ve Cengiz Cennetoğlu tarafından yapıldı. Binanın orijinali harman tuğla. Dolayısıyla bu doku bozulmadan modern ve çağdaş çizgilerle ilginç bir bütünlük oluşturuldu.
Nardis'in ana fikri rahat bir ortamda jazz müziğinin yapılması ve dinlenmesi olduğu için kulüp içi trafiğinden sahne mümkün olduğunca uzak tutuldu. Ses düzeni ve hacmin akustiği müziği en net ve kayıpsız bir şekilde müzisyen ve dinleyiciye ulaştıracak şekilde tasarlandı.
Bu tür mekanlarda insanların en çok şikayet ettiği konu olan havalandırma ve sigara dumanı sorunu oldukça iyi çözüldü. Sahne ışığı abartılmadan kulübün sıcaklığını yansıtacak şekilde ayarlandı. Nardis'in 120 kişiyi rahat ağırlayabilecek kapasitesi bulunmaktadır.
Nardis’te hafif yemek de yenebiliyor. Menümüz uzman Gökçen Adar tarafından belirlendi. Konsept olarak çok çeşit yok ama lezzet konusunda seçkin ve özel.
Nardis'in hemen yanında bir otopark var.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.