Showing posts with label ramazan ayı. Show all posts
Showing posts with label ramazan ayı. Show all posts

Wednesday, September 22, 2010

Kanaat Lokantası - Üsküdar - İstanbul

Osmanlı yemeklerinin ihtişam, lezzet ve bolluğunu, günün her saatinde, Üsküdar'ın en merkezi caddesinde bulacağınız bir adres Kanaat Lokantası. Hem de Ramazan ayında sahur ve iftar yemekleri dahil, 24 saat açık bir adres.

Kanaat Lokantası ilk olarak Üsküdar?da Bit Pazarı denen yerde 1933'de açılmış; sonra Mihrimah Sultan Camii'nin yanında bir yere taşınmış. Çarşı ve iskele civarında iki yer değiştirdikten sonra 1955 yılında bugün bulunduğu adrese geçmiş. 1961 yılında lokantayı Vahdettin, Kenan ve Fuat Kargılı kardeşler devralmış. Rumeli'den İstanbul'a göçen kardeşler mesleği zaten biliyorlarmış. Bugün de bir aile işletmesi olan lokantayı yine Kargılı ailesi yönetiyor.

Ramazan ayında lokantada iftar yemekleri için rezervasyon yaptırmakta fayda var. Sahurda da açık olan lokanta ay boyunca 24 saat açık. Ramazan boyunca güllaç tatlısı yapılıyor. Sadece Ramazan'da değil her gün ortalama 200 çeşit yemeğin pişirildiği lokantada 'fiks mönü' uygulaması yok. Yemekleri görüyor ve istediğinizi seçebiliyorsunuz. Tencere yemeği olarak tanınan sebze ve et birlikteliği, tüm etler, pilavlar ve tatlılar, lokantanın ana mönüsünü oluşturuyor. Osmanlı usulü paça çorbası lokantada sabah kahvaltısının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. İşkembe çorbası, Kâğıt kebabı, Sebzeli patlıcan, Pilav üstü nohut, İç pilav, Patlıcan kebabı, Etli yaprak sarma ve döner dahil en az 60 çeşit sıcak yemeği birarada görebiliyorsunuz. Arnavut ciğeri, kereviz, pırasa, enginar gibi zeytinyağlılar ve kızartma çeşitleri zaten kapıdan girer girmez karşınıza çıkan soğuk yemekler.

Lokantanın adı ile özdeşleşen yemekleri var. Örneğin Kuzu elbasan tava, yumuşacık kuzu etinden yapılıyor. Özbek pilavı; kuzu eti, havuç, üzüm, fıstık, soğan ve salça kullanılarak pişirilen özel bir pilav. Zeytinyağlı enginar, enginar zamanı uğrarsanız mutlaka tatmanız gereken bir lezzet. Oğmaç çorbası ise, yeşil mercimekten yapılıyor. İçine un, soğan, margarin, nane ve tuz ekleniyor. Elmasiye tatlısı; kuru kayısı, şeker, su ve limon suyu içeriyor ancak lezzeti malzemeleri kullanma ve pişirme tekniğinde. Kaymakla servis ediliyor. Tekke pilavında ise kuşbaşı doğranmış kuzu eti, tereyağı, havuç, maydanoz, çam fıstığı, kuşüzümü, kestane ve nohut var. Yani bu özel yemeklerin meşhur olması boşa değil. Biraraya gelen malzemeler öyle bol ve değişik ki, karıştıklarında ortaya nasıl bir lezzet çıktığını tahmin edersiniz. Kanaat Lokantası?nın sütlü tatlıları çok meşhur çünkü saf sütten imal ediliyor.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Wednesday, August 18, 2010

İl Porto Restaurant | Ramazan 2010 | Iftar Menuleri


Bebek Koyu’nun en güzel manzarasına sahip İl Porto, Ramazan ayı
boyunca iftarını unutulmaz bir boğaz manzarası eşliğinde açmak
isteyenlerin gözdesi olacak.

Ramazan için Osmanlı/Saray mutfağı klasiklerini Türk damak tadına uygun İtalyan-Akdeniz mutfağıyla buluşturan İl Porto; bu yıl iftarın geç saatlerde açılacak olması ve yazın en sıcak ayına denk gelmesi sebebiyle hazırladığı ramazan yemekleri hafifletiyor ve daha da hafif yemekler isteyenler için alternatifler sunuyor.

Yağışlı havalarda teras keyfi sürüyor; şeffaf koruyucular sizi yağmur ve serin havadan koruyarak keyfinizi sürekli kılacak.

Mekanın denizin neredeyse içindeymiş hissi veren manzarasının tadını yağmurlu havalarda da
gerektiğinde tavan ve kenarları kaplayan şeffaf koruyucular sayesinde çıkarabileceksiniz.Yağmuru kapalı bir ortamdan izlemeyi sevenler ise İl Porto’nun tüm masaları boğaz manzaralı; son derece şıkiç kısmında yemeklerine devam edebilecekler.

Ramazan mönüsünde Saray mutfağıyla İtalyan mutfağı buluştu.İl Porto’nun ramazan mönüsü zengin ve organik iftariye tabağıyla başlıyor. Tabakta; Kars kaşarı,Erzincan Tulumu, Edremit sele ve yeşil zeytini, Kayseri’den özel getirilen pastırma, domates, petek bal, kaymak, sahanda iki göz yumurta ve hurma var. Tabağın üzerine mideyi rahatlatmak ve iştah açmak için süzme mercimek ya da ezo gelin çorbası geliyor. Bu çorbalara alternatif olarak mekanın meşhur İtalyan’ı Minestrone çorbasını da tercih edebilirsiniz.

Ana yemek olarak Saray mutfağından seçilip bu usulle pişirilen Beğendili kebap, ya da fırında (ya da güveçte) Kuzu incik seçilebilir. Et sevmeyenler limonlu-kremalı tavuk, ya da levrek-somon ızgara yiyebilecek. Vejateryenler ya da pizzadan vazgeçemeyenler için sebzeli , 4 peynirli ya da karışık incecik pizzalar yapılacak. Seçilen ana yemeğe ramazan mönüsüne özel ; şarapla pişirilmeyen porcini mantarlı Risotto ve Akdeniz mutfağından bol yeşillikli Mista salatası eşlik edecek.

Tatlı olarak yemeği fazla kaçıranlar İl Porto’nun düşük kalorili spesiyal tatlısı Panna Cotta’yı alabilir, ama gönlünüz geleneksel tatlılardan yana ise narlı güllaç, portakallı baklava ya da incir tatlısına bayılacaksınız. Yemek boyunca suyunuz, demleme çayınız ve sakızlı Türk Kahveniz ramazan mönünüzde İl Porto’nun ikramı olarak gelecek.

İl Porto ramazan mönüsü tüm bu seçeneklerle 59 TL olarak belirlendi. Rezervasyon mutlaka
öneriliyor.

Diğer İftar Mekanları için: www.iftarmekanlari.com a tıklayınız.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Tuesday, August 17, 2010

Göksu Marine Restaurant | Ramazan 2010 | Iftar Menuleri









Tarihi Göksu’da, fasıllı sandal sefası eşliğinde iftar vakti

Anadolu Hisarı'ndaki Göksu Marine Restaurant& Cafe’de; Ramazan ayı boyunca, eşsiz lezzetler, Göksu Deresi’nin görkemli manzarası ve ücretsiz olarak yaşatılan fasıllı sandal sefası eşliğinde, aileniz ve dostlarınız ile birlikte, tarihten bir günü yaşayabileceğiniz, unutamayacağınız bir iftara davetlisiniz.

Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki dillere destan tarihi Göksu mesirelerinin yaşatıldığı Göksu Marine Restaurant&Cafe’de, Ramazan Ayına özel, 4 ayrı menüden oluşan iftar lezzetleri hazırlandı.

İftariye Tabağı, Düğün Çorbası, Etli Keşkek, Güveçte Sebzeli Marine Kebabı, Şehriyeli Pilav, Mevsim Salatası, Güllaç, Fırında Sütlaç, Bademli Keşkül, Kaymaklı Ekmek Kadayıfı lezzetleri ile Ramazan sofralarının keyfini yaşayacaksınız.

Göksu Marine Restaurant&Cafe'de, İftar Vakti: kişi başı, 35 TL

Diğer İftar Mekanları için: www.iftarmekanlari.com a tıklayınız.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Arena Hotel | Ramazan 2010 | Iftar Menuleri









ARENA HOTEL’DE
RAMAZAN KEYFİ

Tarihin beşiği Sultanahmet’teki Arena Hotel’in, Delight Restaurantı ve çiçekler
arasındaki bahçesinde, 11 Ağustos ile 8 Eylül 2010 tarihleri arasında, 11 ayın Sultanı
Ramazan Ayı’na özel program hazırlandı.

İftariye Tabağı (Tereyağı, Tulum peyniri, Beyaz peynir, Kaşar peyniri, Helva,

Hurma, Bal, 2 çeşit reçel, Siyah- Yeşil zeytin, Domates, Salatalık, Salam, Sucuk ve
Pastırma), Düğün Çorbası, Soğuk ayran çorbası, Safranlı Pilav ve Sarımsak Közleme
ile Kişnili Tavuk Flato Şiş, Otlu Pilav ile Kuzu İslim Kebabı, Perde Pilavı ile Dana
Gulaş, tatlı çeşitleri (fırında güllaç, kazandibi, baklava) ile Ramazan Sofralarının
keyfini yaşayacaksınız…

Ramazan Ayı sürecince, fasıl müziği eşliğinde eski İstanbul’un İftar keyfini
yaşayacağız ‘Arena Hotel İftar Programı’ sizleri bekliyor.

Arena Hotel, Delight Restaurantı ve bahçesinde, 50 kişiye kadar olan iftar
davetlerinde şirketler için özel iftar mönüleri de hazırladı.

Diğer İftar Mekanları için: www.iftarmekanlari.com a tıklayınız.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

Thursday, August 5, 2010

Zeyrekhane - Koç Vakfı - Fatih İstanbul

Sizleri büyülü bir zaman yolculuğuna davet ediyoruz...

Unkapanı'ndan Aksaray'a doğru, sağ tarafta bir kartal yuvası konumunda, Haliç'i ve Marmara'yı kucaklayan Zeyrek'i gördünüz mü? Zeyrek, kurtarılmaktan yana ümidini kaybetmeyen bir tarihi miras olarak karşımızda duruyor... Zeyrek Bizans'ın surlarla çevrildiği ilk dönemlerde Pantokrator Manastırı'nın kurulmasıyla gözde bir semt olmuş. İstanbul'un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından seçkin bir müslüman mahallesine dönüştürülmüş. Fatih'in Ayasofya'da papaz odalarında kurduğu ilk üniversiteden sonra, Pantokrator Manastır Camii ve Medresesi İstanbul Üniversitesi'nin temeli, müderrisi ise Mevlana (Molla) Mehmet Zeyrek olmuş.

Şimdi, tarihi Zeyrek semtinde, İstanbul'un görkemli güzelliğini gözler önüne seren bir Türk Sofrası var... Zeyrekhane, Fatih Belediyesi ile Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı'nın işbirliği ile gerçekleştirilmiş bir tesis. Bir yıllık bir çalışma sonucu tarihi dokunun bozulmamasına özen gösterilerek tamamlanmış.

Zeyrek’in sözlük anlamı “akıl”; zeyrekhane: akıl evi, eğitim merkezi, külliye anlamında kullanılıyor.

Zeyrekhane'ye ulaşmak için adına Zeyrek denilen açık hava müzesinde bir zaman yolculuğu yapacaksınız. Dik yokuşlarda, eğri büğrü yollarda, birbirine yaslanarak ayakta durabilen ahşap evlerin arasından geçeceksiniz ve bu mekana vardığınızda karşınıza son derece muhteşem bir manzara çıkacak: Sağda Şehzadebaşı Külliyesi, onun biraz solunda Süleymaniye, biraz sola dönünce Sultanahmet ve Ayasofya yan yana. Tam karşıda Topkapı Sarayı'nın kubbeleri, yanında Marmara, onun ardında Üsküdar. Sol taraf Galata ve Beyoğlu-eski Pera. Sağ elinizle Beyazıt, sol elinizle Galata Kulelerine dokunabilirsiniz.

İşte bu etkileyici manzarayı seyrederken, Zeyrekhane’nin kendine özgü sıcacık, nostaljik atmosferinde Türk mutfağının en seçkin lezzetlerini tadabilir, kahvenizi içebilirsiniz. Mekanın dekorasyonuyla, tıpkı Cafe Du Levant’da olduğu gibi, Rahmi Koç ve Azize Taylan bizzat ilgilenmiş. Restorasyon sırasında kullanılan harçlar Anadolu’dan toparlanan özel alaşımlarla aslına uygun olarak yapılmış. Zeyrekhane’de gördüğünüz tüm tablolar, fermanlar, kavukluklar, hat örnekleri her şey orjinal. Aksesuarlardaki çini çalışmalarını dünyaca ünlü çini ustamız Sıtkı Olçar, nam-ı diğer “Sıtkı Usta” yapmış.

Zeyrekhane’nin müdavimleri arasında Vitali Hakko, Leyla Alaton, Saadettin Tantan ve Memoli de varmış. Aşçı, tabii ki bir Türk, Bekir Özkan. Daha önce Cafe du Levant'ta çalışmış. En çok tercih edilen spesyaller arasında Zeyrek Kebabı, Kekikli piliç külbastı ve tatlılardan da Bülbül yuvası ve Ayva tatlısı var. Zeyrekhane’nin ünü o kadar yayılmış ki şu anda www.cuisineturque.com adresi altında bile duyuruluyor. Ayrıca 2000 yılında, dünyaca ünlü milyarder işadamı Rockfeller da burayı ziyaret etmiş.

Bilginize sunulur; her sene Zeyrekhane’de Ramazan ayı boyunca canlı ud müziği eşliğinde özel Ramazan eğlenceleri düzenleniyor. Bunun dışındaki zamanlarda canlı müzik yok; CD’den Türk Tasavvuf Müziği ve Klasik Türk Müziğinin en hoş örnekleri çalınıyor.

Mayıs ayında Bahçe kısmı da hizmete açılıyor. Buranın oturma kapasitesi 150 kişi; içerdeki salonun oturma kapasitesi ise 75 kişi.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.

Monday, July 12, 2010

Beyaz Bahçe Restaurant - cumhuriyetköy Merkez - Polenezköy - Beykoz

Beyaz Bahçe Restaurant ürünlerini günlük, taze ve hijyenik koşullarda kendi bünyesindeki Cumhuriyet Kasap ve Cumhuriyet Fırını ile olağanca lezzetiyle sizlerin beğenisine sunmaktadır.

1990 yılından bugüne, grup organizasyonlarındaki başarılı çalışmalarımızla adımızdan övgüyle söz ettirmekteyiz. Cumartesi ve Pazar günleri özel şirketler, bankalar ve çeşitli firmaların geleneksel piknik organizasyonları için, yaklaşık 1000 kişiye hizmet verebilecek kapasiteye sahip bulunmaktayız.

Hafta arası sosyal klüpler, cemiyet toplantıları ve okulların yıl sonu piknikleri yapılmaktadır.

Yılbaşı organizasyonlarında grup olarak gelen misafirlerimize en iyi hizmeti vermek bizi memnun etmektedir.

Dört mevsim boyunca bayram ve tatil günleri dahil, 09:00-24:00 saatleri arasında 50 kişilik kadrosuyla tüm yiyecek ve içecek çeşitleriyle; Ramazan ayında ise alkolsüz olarak hizmetinizdedir.

Ekonomik koşullarda dostlarınızı ağırlamanın, çocuklarınıza piknik keyfi yaşatmanın sizlerin de hakkı olduğu düşüncesiyle hareket etmek, en temel ilkemizdir.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.

Bu Blogda Ara