Bir varmış bir yokmuş, yer Kuruçeşme, Boğaz'ın en güzel yerlerinden biriymiş; Ortaköy - Arnavutköy arası. O yıllarda Kuruçeşme'de ne Restoran var ne bar ne de kafeler. Kendi halinde sakin mahallelinin gezinip denizle kucaklaştığı bir yermiş. Gel zaman git zaman Karadenizli bir aile gelmiş oraları mesken edinmiş. Ee, bir Karadenizli olur da denizden uzak kalır mı? Kalmamış, kalmadığı gibi de denize karşı bir mekan kurmuşlar, bir mısır tanesi atmışlar oraya.
Yıl 1985, o mısır tanesi patlayıvermiş yepyeni bir fikir gelmiş oturmuş Kuruçeşme sahillerine. Adı Pafuli Restaurant konmuş bu şahane fikrin; patlamış mısır demekmiş Pafuli. Bununla da yetinmemiş bu aile bir de yepyeni tatları getirip koymuş bu mekana. Karadenize özgü yemekler gelmiş masalara, taptaze balıklar pişmiş ocaklarda.
O zamanlar Karadeniz yemekleri İstanbul'da hiçbir Restoranda yokmuş. "Gelsin doğadan Karalahanalar, pazılar, mısır unları, tereyağlar; yapılsın güzelim Karadeniz yemekleri " demiş ailenin büyüğü ve fikir babası Yaşar Tezcan. Bu arada tabii ki balıklar da unutulmamış.
Kulaktan kulağa yayılmış Pafuli masalarının keyifli sohbetleri, leziz yemekler eşliğinde bir kadeh şarap ya da bir duble rakıyla... Yıllar yılları kovalamış, Pafuli lezzet serüvenine çıkanların sayısı giderek artmış, dostları çığ gibi büyümüş.
Tezcan ailesi, Pafuli'nin yirminci yılında özenle hazırladıkları mekanlarını "yeniden yenileyerek", yepyeni bir yönetim anlayışı geliştirip kurumsallaşarak karşılıyor. Karadeniz insanının hazırladığı sevgiyle harmanlanmış yiyecekleri sevgili dostlarına sunmaya devam ediyor.
İşte Pafuli Dostları, taa o günden bu güne, Karadeniz'in farklı tatlarıyla başlayıp sadelik içinde özenle pişen balıklarıyla sürdürüyorlar yaşamdan aldıkları keyfi.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.
No comments:
Post a Comment