Friday, July 29, 2011
Set Balik Lokantasi - Tarabya
İlk Set Balık 1967 yılında Nüzhet İşeri tarafından kuruldu. Mesleğe Kervansaray lokantasında yetişerek başlayan Nüzhet İşeri 1982'de Silivri'de Set 2'yi, 1986'da ise Kireçburnunda halen hizmet vermekte olan Set 3'ü açtı.
70'li yıllarda lop kalkan, karides güveç ve balık böreği gibi kendine özgü lezzetleriyle ünlenen Set Balık sıcak atmosferi ve menüsüne sürekli yenileri eklenen lezzetli yemekleriyle ününü günümüze kadar sürdürdü.
Bir aile işletmesi olarak kurulan ve 1997'de Nüzhet İşeri'nin vefatından sonra da bu özelliğini sürdüren Set Balık, yıllardır değişmeyen güleryüzlü ekibi, tanıdık simalara rastlayabileceğiniz dolup taşan masaları, taptaze balıkları ve başka hiçbir yerde tadına bakamayacağınız farklı mezeleri ile sadık müşteri kitlesini her gün artırarak hizmetine devam ediyor.
Yılladır aynı sıcaklığı ve kaliteyi korumayı başaran Set Balık'ın en önemli özelliklerinden biri de klasikleşmiş lezzetlerinin yanı sıra yeni tatlara da açık olması. Her uğradığınızda yepyeni bir meze veya tatlının tadına bakabileceğiniz Set'te sizleri de görmek ümidiyle.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, July 7, 2011
Lacivert Restaurant - Anadolu Hisari
Günbatımında...
Gün ortasında...
Özel zamanlarda Lacivert...
Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz Mutfağı'nın seçkin lezzetleri, İstanbul boğazının en romantik manzarasıyla bütünleşiyor. Lacivert Restaurant, tarihi bir boğaz yalısında, yaz aylarında olağanüstü bir rıhtımda, kış aylarında ise manzarayı içine alan yeni tasarımıyla, camekanlı sıcacık salonlarında, 1999 yılından bu yana hizmet veriyor.
Bugün "Lacivert Restorant"la bütünleşen Anadolu Hisarı'ndaki bu tarihi ikiz yalı, pek çoğumuzun aşina olduğu bir mekan. Geçmiş yıllarda, Yeşilçam'ın siyah- beyaz ya da renkli çok sayıda filmine ev sahipliği yapmış. Türkan Şoray'dan Filiz Akın'a, Yılmaz Güney'den Tarık Akan'a pek çok ünlü sanatçı, bu yalıda çevrilen filmlerde rol almış.
Lacivert Restaurant, sanatçı iki ortağın eseri; Fehmi Yaşar ve Önder Köse. Fotoğraf Sanatçısı Önder Köse aynı zamanda mekanın işletmeciliğini de üstleniyor.
Mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında açık bir mekan. Yeşilin ve mavinin buluştuğu geniş bahçesi, bahar aylarından itibaren İstanbul boğazının bütün güzelliklerini sofranıza taşıyor. Servis öğle saatlerinde başlıyor ve gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ediyor. Rıhtım barı, günbatımı saatlerinde aperatifler için romantik bir seçenek. DJ Canan'ın Lacivert'e özel hazırladığı müzikler ise gün boyu ambiansı tamamlıyor. .
Lacivert'in mutfağı ilk günden bu yana Executive Şef Hüseyin Ceylan'ın yönetiminde. Salonlarda genç, dinamik, deneyimli bir ekip görev alıyor; Ekibin başında Restaurant Şefi Cüneyt Yılmaz bulunuyor.
Lacivert Restaurant, sağlıklı Akdeniz mutfağının rafine tadlarını sunmanın yanı sıra, Türk Mutfağı'na da ayrı bir önem veriyor. Mutfağımızın klasikleri arasına girmiş lezzetleri (zeytinyağlılar, mezeler, börekler, tatlılar) her yeni mönüde ön planda tutuyor. Zaman zaman yabancı şefleri kendi mutfağına davet ederek, hem mutfak ekibine yepyeni bir dinamizm aşılıyor, hem de Türk mutfağı adına kazanç olabilecek yepyeni deneyimlere olanak tanıyor.
Önümüzdeki yıl, Lacivert Restaurant'ın 10. yılını hep birlikte kutlayacağız. Artık bir "boğaz klasiği" olan Lacivert'i İstanbul'un en iyi 10 Restaurant'ı düzeyine taşıyan niteliklerini korumak ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.
Lacivert, her zaman yeni projelere açık!
Lacivert, 1999 yılında kuruldu. Dokuz yıllık bir geçmişi var. Türkiye'de yiyecek-içecek sektöründe, kalıcı işler yapmanın ne kadar çetin bir iş olduğunu bilerek çok çalıştık. Lacivert, bugün İstanbul'un ilk 10 mekanı arasında sayılıyor ve kalıcı olduğunu kanıtlayalı da epeyce bir zaman oldu. Bunda, kimisi kurulduğu günden bu yana bizimle birlikte olan, tüm çalışanların, özellikle de Executive Şefimiz Hüseyin Ceylan yönetimindeki mutfak ekibinin büyük payı bulunuyor.
Lacivert Restaurant'ın mönüsünün ana karakterini Akdeniz Mutfağı oluşturuyor. Bu eşsiz İstanbul manzarasında soframızda Akdeniz'den, Akdeniz'de ağırlıkla Türkiye'den, Türkiye'de özellikle boğaz'dan özgün lezzetler yer alıyor. Son üç yıldır, Lacivert olarak "mutfağımızı" geliştirmek yeniliklere ve farklı deneyimlere açmak için önemli adımlar atıyoruz. Bu çaba hem misafirlerimize, hem de Türk mutfağına daha iyi hizmet edebilmek amacını taşıyor.
Yeni deneyimlerin ilk adımı 2005 yılında atıldı. Fransa- Nice'de kendi adını taşıyan, Michelin yıldızlı bir restauranın da sahibi olan tanınmış Şef Cristian Plumail, Şefimiz Hüseyin Ceylan ile Nice'de kendi restauranında bir hafta çalıştı. Ardından biz, Plumail'i Lacivert'te kendi mutfağımızda ağırlayarak hem basına, hem de misafirlerimize açık bir gala yemeği düzenledik.
2006'da bu kez yine bir Akdenizliyi, İspanya- Barselona yakınlarında L'Esguard adında ödüllü bir restauranı bulunan tanınmış Şef Miguel Sancez Romera'yı Lacivert'e davet ettik. Şef Romera, mutfak ekibimizle bir hafta çalıştı. Özel bir mönü hazırladı ve ardından yine basına ve davetlilere özel bir gala yemeği düzenledik.
2007'de amacımız biraz daha farklıydı. İstedik ki Şefimiz Hüseyin Ceylan, Akdenizli şeflerle yaşadığı deneyimleri bizimle paylaşsın. Bu açıdan tercihimiz yine Cristian Plumail oldu. Bu hem Plumail'in ustası olduğu Provence mutfağının Hüseyin Ceylan'ın tarzına çok yakın olması, hem de Michelin yıldızlı bu usta şefin "aynı mutfağı bir başka usta şefle paylaşma" konusunda olağanüstü bir yaklaşım sergilemesi nedeniyleydi...
"İki şefin düeti" başlığında bir mönüyle taçlanan bu çalışmanın özelliği, Türk mutfağına ait lezzetlerin Akdeniz'in başka bir ülkesinin, Fransa-Nice'in Provence mutfak geleneğinin süzgecinden geçerek yorumlanmasıydı. Hüseyin Ceylan ve Cristian Plumail; birlikte çalıştılar, birlikte yarattılar ve aynı tabakta sundular. Lacivert olarak büyük yarar sağladığımız bu çalışmanın, Türk Mutfağı'na da önemli bir katkısı olduğu düşüncesindeyiz.
Bizim yolculuğumuz yeni projelerle devam edecek. Herkese afiyet olsun.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, April 7, 2011
Buhara Restaurant - Sultanahmet
Rahmetli Cemil Buhara’nın açtığı restoran şimdi bayrağı taşıyan Mehmet AYDIN ve Yalçın SAVAŞ’a emanet. Mekan halâ müdavimlerine ilk günkü gibi kusursuz hizmeti bir görev biliyor. 28 yıldır Cağaloğlun’da bulunan ve gazetecilerin uğrak yeri olan bu mekan, şimdilerde ise yabancı turizme de hizmet vermeye devam ediyor.
60 kişilik kapasitesi olan bu mekan, yaz aylarında terasında da hizmet vermektedir.
Kebabı, külbastısı, pidesi, tatlısı dillere destan olan bu mekan da gelip yemek yiyen yerli ve yabancı turistler bilirler ki en güzel kebap burada Buhara’da yenir.Masalarında her gün taze çiçekler bulunur ve bu bir gelenek olmuştur yıllardır.
Buhara’ya girdiğiniz de güzel yemek kokuları gelir burnunuza. Ocak başında ise yılların ustası Mehmet Usta bayrağı kimseye vermiyor halen. Her zaman ocağın başında olan Mehmet Usta ser verip sır vermese de ustalığını konuşturuyor her zaman.
Kapıda misafirleri yıllardır Yalçın bey karşılıyor. Yerli insanlarımız ve yabancı turistler oldukça alışmış artık ona, hesap ödedikten sonra sevgiyle selamlayıp ayrılıyorlar Yalçın Bey’in yanından.
Menüde ise yok yok. Buhara da mezeler, kebaplar, pideler, tatlılar. Ramazan ayı boyunca da iftar yemeklerinin yenilebileceği en iyi alternatiflerden biri Buhara. Açık büfe menüsünü ise, 20 TL. ile sınırlandırmış. Yani tercihiniz sınırsız fiyatınız ise fikslenmişdir Buhara’ada.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Gezi Istanbul Cuisine - Taksim
Koordinatör Aynur Kıran ve Gezi İstanbul Cuisine'nin baş aşçısı Talip Çiloğlu ile bir yandan yemekleri tadıp, bir yandan sohbet etmeye başladık. Anladık ki, tamamen sağlıklı ve doğal ürünlere dayanan, öte yandan da gerçek İstanbulluların bildiği ve alışageldiği bir mutfak ve mönü oluşturulmuş. Öncelikli olarak Türk yemekleri ve İstanbul'un vazgeçilmez alışkanlığı zeytinyağlı yemekler ile ızgara çeşitleri ve mezeler genel çizgiyi oluşturuyor.
Güven yaratan bu açık mutfak anlayışını tamamlayan en güzel şey ise Şef Talip Çiloğlu ve yardımcısı Yasin Hızırlı'nın yemek yemeğe gelen herkesle birebir ilgilenmeleri.
"Yemek güzel bir öykü gibidir" diyor Şef Talip Çiloğlu, "Güzelse tadı damadığınızda kalır, aynı güzel bir öykü gibi." 10 yılı Gezi Oteli'nde olmak üzere 35 yıllık aşçı. Öğle mönüsü her gün değişiyor.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Friday, March 4, 2011
Machka Park Meyhanesi - Nisantasi - Macka
Maçka Parkında muhteşem konumuyla dikkat çeken Macka Park Meyhanesi mezeleri, dekorasyonu ve Macka Fasıl grubu ile konuklarını ağırlıyor.
İstanbul yeme içme, eğlence hayatına farklı bir soluk getiren ve eğlenceli geceleriyle dikkat çeken Machka Park Meyhanesi, Aralık 2010’da başladığı yolculuğunda konukları için lezzetli ve unutulmaz anlar vaat ediyor.
Rahat ve konforlu dekorasyonuyla konforlu bir ambiyansa sahip Machka Park Meyhanesi; tadıyla, eğlencesi ile ve asla ödün vermediği hizmet kalitesi ile İstanbul’un favori adreslerinden biri olmaya aday...
Machka Park Meyhanesi 2011 yılında şirket yemekleri, doğum günü kutlamaları ve her türlü özel davet için ilk durak olacak...
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Wednesday, September 29, 2010
Kalamar Restaurant - Kumkapı - Yenikapı - Sultanahmet - Beyazıt
Hepsini bir arada bulabileceğiniz ender mekanlardan biri olan Kalamar Restaurant, İstanbul'un tarihi bir semtinde sizleri bekliyor...
En mutlu anlarınızı gerçekelştireceğiniz tek mekan!!! Kalamar'da özel tecrübeli servis, kokteyl, canlı müzik ve atmosferin bir parçası olmak, arkadaşlarınızı, iş arkadaşlarınızı ve ailenizi mutlu edecek.
Kokteyl partiler, problem değil! Daha resmi yemek ortamları? Probalem değil. Bize sadece ne istediğinizi söyleyin, biz gerçekleştirelim.
Diğer mekanlar için Istanbul Restoran Rehberi'ne tıklayınız.
Thursday, September 2, 2010
Mavi Beyaz - Kartal - Pendik

Denize ve park manzarasına nazır bir villa ''MAVİBEYAZ Restaurant''. Önce mezeler ... Közlenmiş patlıcandan taramaya, salatadan Balık kokoreç’e kadar hiç eksiğimiz yok.. Hamsiyi ya da kıraçayı, tavaya atıp çeviriyoruz, kızarmış patates yer gibi parmak ucuyla tutup sıcak sıcak yiyorsunuz.. Kafa kuyruk ayırmadan silip süpürebilirsiniz Mezelerden sonra ara sıcak servisimiz başlar .. Körpe kalamarlar, ızgarada olabilir tava da Ardından ahtapot.. O bitmeden karidesler.. Hepsi de kocaman servis tabaklarının içinde tepeleme.. Meze faslı bitti, ana yemeğe sıra geldi.. Mevsimin en taze balıkları, çıtır çıtır kızartılmış ya da Izgara ... Rakı ya da Şarap kaç kadeh veya şişe içebilirsiniz bu tamamen size kalmış bir konu... Derler ki ; Balık, yakalanır ölmez, pişer ölmez, yenir ölmez ... Ancak tatlı onun hakkından gelirmiş... tatlıdan sonra herkes "Türk kahvesi" ni içecek . Aynı sofrayı, akla ziyan mekanlarda kuruverseler faturayı bilemeyiz ama, bizim dükkanda ödeyeceğiniz, adam başı YTL 50,00 civarında olur.
Öğle yemek servisimiz 12:00 de başlar... Gece 02:00 ye kadar açığız. İş ve her türlü toplantınız için biz seçin, size '' denizin tadı''nı ekonomik koşullarda sunalım...
Panoramik Marmara, Adalar manzarasının yanısıra, İstanbul Belediyesi tarafından ağaçlandırılan yemyeşil arazi, yürüyüş yollarımanzarayı detaylandırıyor. Yine Belediyeye ait otopark, ulaşım kolaylığı yanında şehir dışındabir mekan rahatlığı veriyor.
Sabiha Gökçen Havaalanına 15 dakika, Kartal IDO/Vapur İskelesine 10 dakika, Pendik Yalova Feribotuna 5 dakika mesafedeyiz.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.
Wednesday, September 1, 2010
İmroz - Beyoğlu

Havanın güzel olması sebebiyle terasa oturduk. Bütün duvarlarda İmroz’la, Barba Yorgi’yle ilgili haberler var. İmroz’un mezeleriyle ilgili hep beğeniler gelmişti kulağıma. Çok da yanıldığımı söyleyemem, zeytinyağlılar evde yapılmış hissi veriyor. Sanki bir kaç tabaklık yapmışlar evde gibi, fabrika üretim değil yani. Zaten arkadaşımın söylediğine göre Yorgi hala sabahları gelip kontrol ediyormuş mezeleri. Çıkışta onu otururken gördüm, yaşı epey ilerlemiş. Ve yine anlatılana göre sanıyorum çok büyük paralar teklif edilmesine rağmen İmroz’dan vazgeçmemiş, namı burdan geliyor herhalde.
Biz oturduğumuzda bir kaç masa doluydu, çok kısa zamanda terasının tamamı doldu. Hatta biz masada iki kişi oturunca yanımıza birileri daha geldi oturdu. İmroz lokanta gibi değil, gerçek bir meyhane gibi.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.
Wednesday, August 4, 2010
Refik Restaurant - Asmalı Mescit - Tünel - Beyoğlu - Taksim

Tekrar olacak ama en önemli özelliğimiz müşterilerimizle olan diyaloğumuzdur. Garsonlarımız size sıcak, samimi bir ilgiyle yaklaşırlar. Ya&Re'N'in de ortaklarından olan Refik Baba mutlaka her masaya uğrayıp hal hatırınızı sorar, sıkmadan, kısa süreli sohbet eder. Refik’in yemekleri tam ev yemeği lezzetindedir. Porsiyonlarımızın da çok doyurucu olduğunu söylemeliyiz. Yemeğe oturmadan önce yemek tezgahına gidip yemek ve meze seçeneklerine bakabilirsiniz. İçkinin, mezenin ve sohbetin lezzetini asıl akşamları çıkarıyorsunuz. Öğlenleri genellikle bölgede çalışanlar gelir.
Refik’te her hangi bir aşırılığa rastlamak mümkün değil. Bu dekorasyonumuza da yansımıştır. Alabildiğine sade bir mekan. Eğer daha önce gelmediyseniz bir deneyin. Refik Baba'nın anıları eşliğinde, nefis meze ve yemekleri yiyip içkinizi yudumlarken meyhanede olmanın keyfini çıkaracaksınız. Gelmeseniz bile önünden geçerseniz şöyle bir bakın; eğer sabahsa Refik Babayı kapı önünde fasülye ayıklarken, çalışanları neşeli bir hazırlık içinde göreceksiniz. Bu mekanımızın çekiciliğini açıklıyor sanırım.
Gerçi her daim müdavimlerimize ve edebiyat, sinema, tiyatro, resim dünyasından tanıdık simalara rastlamak mümkündur. Zaten sanatçı, gazeteci ve edebiyatçılarımızın ilgisi duvarlara yansımıştır. Duvarlarımız da çeşitli köşeler oluşturulmuştur; Cumhuriyet Köşesi: Bu köşede Atatürk ve İnönü’nün fotoğrafları ve çeşitli yazılar asılı....
Dostlar Köşesi: Bu köşede ise Abidin Dino, Aziz Nesin gibi edebiyat ve sanat dünyamızın ünlü simalarının fotoğrafları, hediye ettikleri eserleri bulunuyor. Hatta yurtdışından Refik’i ziyaret eden sanatçıların fotoğrafları bile asılıdır. Bir de Basın Köşesi var. Bu köşede Refik hakkında basında çıkmış yazılar bulunuyor.
Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.Özsu Et Lokantası - Kurtköy

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restaurants Rehberi tıklayınız.