Nüzhet'in yeri...
İlk Set Balık 1967 yılında Nüzhet İşeri tarafından kuruldu. Mesleğe Kervansaray lokantasında yetişerek başlayan Nüzhet İşeri 1982'de Silivri'de Set 2'yi, 1986'da ise Kireçburnunda halen hizmet vermekte olan Set 3'ü açtı.
70'li yıllarda lop kalkan, karides güveç ve balık böreği gibi kendine özgü lezzetleriyle ünlenen Set Balık sıcak atmosferi ve menüsüne sürekli yenileri eklenen lezzetli yemekleriyle ününü günümüze kadar sürdürdü.
Bir aile işletmesi olarak kurulan ve 1997'de Nüzhet İşeri'nin vefatından sonra da bu özelliğini sürdüren Set Balık, yıllardır değişmeyen güleryüzlü ekibi, tanıdık simalara rastlayabileceğiniz dolup taşan masaları, taptaze balıkları ve başka hiçbir yerde tadına bakamayacağınız farklı mezeleri ile sadık müşteri kitlesini her gün artırarak hizmetine devam ediyor.
Yılladır aynı sıcaklığı ve kaliteyi korumayı başaran Set Balık'ın en önemli özelliklerinden biri de klasikleşmiş lezzetlerinin yanı sıra yeni tatlara da açık olması. Her uğradığınızda yepyeni bir meze veya tatlının tadına bakabileceğiniz Set'te sizleri de görmek ümidiyle.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Showing posts with label tatlilar. Show all posts
Showing posts with label tatlilar. Show all posts
Friday, July 29, 2011
Aurapera - Taksim
Aura Pera, atmosferiyle diğerlerinden ayrılan, Beyoğlu'nun pozitif aurasının toplandığı bir mekan. Servis, mutfak ve müzikten oluşan 3'lü halkanın her birinde üst kalitenin hedeflendiği mekan, bar, kafe-restoran ve terasıyla 4 katta hizmet veriyor. Etkileyici iç tasarımıyla dikkat çeken Aura Pera, kaliteli müziği, seçkin pub mönüsü, zengin içki çeşitleriyle konuklarını kentin boğucu havasından uzaklaştırıp bir vahaya taşıyan terasıyla size küçük mutluluklar vaat ediyor.
Terasımız yaz ve kış aylarında açık, kış aylarında ise cam konstrüksüyonla kapatılmıştır.
Türkiye’nin önemli djlerinin koordine ettiği Aurapera müziklerini belli bir kalıba sokulmayan,kolay dinlenen,akıcı ama asla kaliteden ödün vermeyen müzik tarzı olarak ifade edebiliriz. Aurapera’da müzik erken saatlerde lounge ve etnik tarz ile başlayıp belli bir noktadan sonra yavaş yavaş ritmi artırıp soft house ve R&B parçalar eşliğinde müdavimlerini geceye hazırlamaktadır.Gecenin devamında ise beklentilerinize uygun olarak 80’lerden başlayıp günümüzün sevilen yerli-yabancı popüler şarkıları eşliğinde sabahın erken saatlerine kadar eğlence sürüyor.
Pub yemekleri ağırlıklı restoranın tecrübeli aşçıları tarafından hazırlanan mönüsü 4 ana kategoriden oluşuyor: Salatalar, makarnalar, etler ve tatlılar. Mönüde ayrıca çorba, krep ve omlet çeşitleri de bulunuyor. Tek bir salatayla dahi karnınızı doyurabileceğiniz büyük porsiyonlar Aura mutfağının en önemli özelliği, bu yüzden bir tabaktan fazla yemek ısmarlamadan önce 2 kez düşünmenizde yarar var.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Terasımız yaz ve kış aylarında açık, kış aylarında ise cam konstrüksüyonla kapatılmıştır.
Türkiye’nin önemli djlerinin koordine ettiği Aurapera müziklerini belli bir kalıba sokulmayan,kolay dinlenen,akıcı ama asla kaliteden ödün vermeyen müzik tarzı olarak ifade edebiliriz. Aurapera’da müzik erken saatlerde lounge ve etnik tarz ile başlayıp belli bir noktadan sonra yavaş yavaş ritmi artırıp soft house ve R&B parçalar eşliğinde müdavimlerini geceye hazırlamaktadır.Gecenin devamında ise beklentilerinize uygun olarak 80’lerden başlayıp günümüzün sevilen yerli-yabancı popüler şarkıları eşliğinde sabahın erken saatlerine kadar eğlence sürüyor.
Pub yemekleri ağırlıklı restoranın tecrübeli aşçıları tarafından hazırlanan mönüsü 4 ana kategoriden oluşuyor: Salatalar, makarnalar, etler ve tatlılar. Mönüde ayrıca çorba, krep ve omlet çeşitleri de bulunuyor. Tek bir salatayla dahi karnınızı doyurabileceğiniz büyük porsiyonlar Aura mutfağının en önemli özelliği, bu yüzden bir tabaktan fazla yemek ısmarlamadan önce 2 kez düşünmenizde yarar var.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, July 28, 2011
Mama Pizzeria - Nisantasi - Macka
Küba’nın sıcağını ve İtalya’nın damak tadını, şehrin en güzel yerlerine taşımaya çalıştık. "Başardık mı?" derseniz, gelin ve kendiniz karar verin...
Tutkulu çalışanlar, işini bilen bir odun fırını ve renkli bir bar Istanbul Doors kalitesiyle buluştu. Ortaya her saatin, farklı lezzetler ve eğlenceler sunduğu, sıcak bir Mama çıktı. "MAMA" kelimesinin anlamını sorarsanız ister bebek yiyeceği, ister anne sıcaklığı deyin farketmez.. Özünde; samimi, sıcak ve rahat.
Mama’nın açık mutfağından çıkan pizzalar, ev yapımı makarnalar, salatalar ve tatlılarla bir italyan pizzeria’dan ; mojitolar , caipirinhalar ve Mama’ya özel şaraplar ile gerçek bir bar ve eğlenceden beklediğiniz her şeyi bulacaksınız.
Daha fazlasını mı istiyorsunuz?
O zaman deniz ürünlerinden, füme peynirlere kadar sayısız seçenek sizi bekliyor. Formuna özen gösterenlere de kapımız her zaman açık. Ama sabah kahvaltımızla form tutacağınızı pek garanti edemeyiz...
Mama tutkusunun ilk durağı Rumelihisarı Mama, 2009 yılından beri; ahşap dokusu, rahat tasarımı, fesleğen kokulu masaları, boğazın mavi manzarası ve rustik havasıyla sizlerle. Ailemizin ikinci üyesi, Haziran 2010 tarihinde Nişantaşı'nda gözlerini açtı...
Mama ailesinin elit üyesi.
Nişantaşı'nın seçkin ortamında, bir o kadar Nişantaşı'lı. Kaçırmanız mümkün değil, Abdi İpekçi caddesinin tam ortasında.
Daha modern çizgiler ama lezzetler paralel. Güzel bir öğle yemeğinin, gece boyu eğlencenin ve kahve molalı cümlelerin değişmez öznesi. Hisar lezzetleri mi? Her anlamda, hepsi burada...
Cam tavanlı arka bahçesi, önde açık oturma alanı ve sıcak atmosferiyle şık bir hanımefendi. Toplamda 130, stand düzeninde 200 kişi kapasiteli. Doğum tarihi Haziran 2010. Özü yine Mama'nın İtalyan ve Latin ateşi.
Peki Hisar'dan farkı? Daha çok mojito, daha çok müzik, daha çok eğlence. Ne de olsa burası Nişantaşı...
Mama lezzetlerinde buluşmak üzere.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Tutkulu çalışanlar, işini bilen bir odun fırını ve renkli bir bar Istanbul Doors kalitesiyle buluştu. Ortaya her saatin, farklı lezzetler ve eğlenceler sunduğu, sıcak bir Mama çıktı. "MAMA" kelimesinin anlamını sorarsanız ister bebek yiyeceği, ister anne sıcaklığı deyin farketmez.. Özünde; samimi, sıcak ve rahat.
Mama’nın açık mutfağından çıkan pizzalar, ev yapımı makarnalar, salatalar ve tatlılarla bir italyan pizzeria’dan ; mojitolar , caipirinhalar ve Mama’ya özel şaraplar ile gerçek bir bar ve eğlenceden beklediğiniz her şeyi bulacaksınız.
Daha fazlasını mı istiyorsunuz?
O zaman deniz ürünlerinden, füme peynirlere kadar sayısız seçenek sizi bekliyor. Formuna özen gösterenlere de kapımız her zaman açık. Ama sabah kahvaltımızla form tutacağınızı pek garanti edemeyiz...
Mama tutkusunun ilk durağı Rumelihisarı Mama, 2009 yılından beri; ahşap dokusu, rahat tasarımı, fesleğen kokulu masaları, boğazın mavi manzarası ve rustik havasıyla sizlerle. Ailemizin ikinci üyesi, Haziran 2010 tarihinde Nişantaşı'nda gözlerini açtı...
Mama ailesinin elit üyesi.
Nişantaşı'nın seçkin ortamında, bir o kadar Nişantaşı'lı. Kaçırmanız mümkün değil, Abdi İpekçi caddesinin tam ortasında.
Daha modern çizgiler ama lezzetler paralel. Güzel bir öğle yemeğinin, gece boyu eğlencenin ve kahve molalı cümlelerin değişmez öznesi. Hisar lezzetleri mi? Her anlamda, hepsi burada...
Cam tavanlı arka bahçesi, önde açık oturma alanı ve sıcak atmosferiyle şık bir hanımefendi. Toplamda 130, stand düzeninde 200 kişi kapasiteli. Doğum tarihi Haziran 2010. Özü yine Mama'nın İtalyan ve Latin ateşi.
Peki Hisar'dan farkı? Daha çok mojito, daha çok müzik, daha çok eğlence. Ne de olsa burası Nişantaşı...
Mama lezzetlerinde buluşmak üzere.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Tuesday, July 26, 2011
Eskibag Cafe - Atasehir
Eskibağ anadoludan bir esinti...
Lezzetini anadolu mutfağından yemeklerimiz, tatlılarımız ve pastalarımız son derece hijyenik koşullarda üretilmekte ve siz değerli müşterilerimizin beğenisine sunulmaktadır.
Öğle saati birbirinden güzel yemeklerimizle keyifli bir lezzet turu, adeta bir şölen olacak.
Güne enfes bir başlangıç için açık büfe kahvaltımıza bekliyoruz.
En güzel sohbetleri akşam yemeklerinde Eskibağ'da bulacaksınız
Eskibağ Cafe&restaurant artık Ataşehirde hizmetinizde.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Lezzetini anadolu mutfağından yemeklerimiz, tatlılarımız ve pastalarımız son derece hijyenik koşullarda üretilmekte ve siz değerli müşterilerimizin beğenisine sunulmaktadır.
Öğle saati birbirinden güzel yemeklerimizle keyifli bir lezzet turu, adeta bir şölen olacak.
Güne enfes bir başlangıç için açık büfe kahvaltımıza bekliyoruz.
En güzel sohbetleri akşam yemeklerinde Eskibağ'da bulacaksınız
Eskibağ Cafe&restaurant artık Ataşehirde hizmetinizde.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, July 7, 2011
Lacivert Restaurant - Anadolu Hisari
Boğazı’nın en romantik manzarasına eşlik eden, Alabildiğine lacivert bir deniz
Günbatımında...
Gün ortasında...
Özel zamanlarda Lacivert...
Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz Mutfağı'nın seçkin lezzetleri, İstanbul boğazının en romantik manzarasıyla bütünleşiyor. Lacivert Restaurant, tarihi bir boğaz yalısında, yaz aylarında olağanüstü bir rıhtımda, kış aylarında ise manzarayı içine alan yeni tasarımıyla, camekanlı sıcacık salonlarında, 1999 yılından bu yana hizmet veriyor.
Bugün "Lacivert Restorant"la bütünleşen Anadolu Hisarı'ndaki bu tarihi ikiz yalı, pek çoğumuzun aşina olduğu bir mekan. Geçmiş yıllarda, Yeşilçam'ın siyah- beyaz ya da renkli çok sayıda filmine ev sahipliği yapmış. Türkan Şoray'dan Filiz Akın'a, Yılmaz Güney'den Tarık Akan'a pek çok ünlü sanatçı, bu yalıda çevrilen filmlerde rol almış.
Lacivert Restaurant, sanatçı iki ortağın eseri; Fehmi Yaşar ve Önder Köse. Fotoğraf Sanatçısı Önder Köse aynı zamanda mekanın işletmeciliğini de üstleniyor.
Mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında açık bir mekan. Yeşilin ve mavinin buluştuğu geniş bahçesi, bahar aylarından itibaren İstanbul boğazının bütün güzelliklerini sofranıza taşıyor. Servis öğle saatlerinde başlıyor ve gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ediyor. Rıhtım barı, günbatımı saatlerinde aperatifler için romantik bir seçenek. DJ Canan'ın Lacivert'e özel hazırladığı müzikler ise gün boyu ambiansı tamamlıyor. .
Lacivert'in mutfağı ilk günden bu yana Executive Şef Hüseyin Ceylan'ın yönetiminde. Salonlarda genç, dinamik, deneyimli bir ekip görev alıyor; Ekibin başında Restaurant Şefi Cüneyt Yılmaz bulunuyor.
Lacivert Restaurant, sağlıklı Akdeniz mutfağının rafine tadlarını sunmanın yanı sıra, Türk Mutfağı'na da ayrı bir önem veriyor. Mutfağımızın klasikleri arasına girmiş lezzetleri (zeytinyağlılar, mezeler, börekler, tatlılar) her yeni mönüde ön planda tutuyor. Zaman zaman yabancı şefleri kendi mutfağına davet ederek, hem mutfak ekibine yepyeni bir dinamizm aşılıyor, hem de Türk mutfağı adına kazanç olabilecek yepyeni deneyimlere olanak tanıyor.
Önümüzdeki yıl, Lacivert Restaurant'ın 10. yılını hep birlikte kutlayacağız. Artık bir "boğaz klasiği" olan Lacivert'i İstanbul'un en iyi 10 Restaurant'ı düzeyine taşıyan niteliklerini korumak ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.
Lacivert, her zaman yeni projelere açık!
Lacivert, 1999 yılında kuruldu. Dokuz yıllık bir geçmişi var. Türkiye'de yiyecek-içecek sektöründe, kalıcı işler yapmanın ne kadar çetin bir iş olduğunu bilerek çok çalıştık. Lacivert, bugün İstanbul'un ilk 10 mekanı arasında sayılıyor ve kalıcı olduğunu kanıtlayalı da epeyce bir zaman oldu. Bunda, kimisi kurulduğu günden bu yana bizimle birlikte olan, tüm çalışanların, özellikle de Executive Şefimiz Hüseyin Ceylan yönetimindeki mutfak ekibinin büyük payı bulunuyor.
Lacivert Restaurant'ın mönüsünün ana karakterini Akdeniz Mutfağı oluşturuyor. Bu eşsiz İstanbul manzarasında soframızda Akdeniz'den, Akdeniz'de ağırlıkla Türkiye'den, Türkiye'de özellikle boğaz'dan özgün lezzetler yer alıyor. Son üç yıldır, Lacivert olarak "mutfağımızı" geliştirmek yeniliklere ve farklı deneyimlere açmak için önemli adımlar atıyoruz. Bu çaba hem misafirlerimize, hem de Türk mutfağına daha iyi hizmet edebilmek amacını taşıyor.
Yeni deneyimlerin ilk adımı 2005 yılında atıldı. Fransa- Nice'de kendi adını taşıyan, Michelin yıldızlı bir restauranın da sahibi olan tanınmış Şef Cristian Plumail, Şefimiz Hüseyin Ceylan ile Nice'de kendi restauranında bir hafta çalıştı. Ardından biz, Plumail'i Lacivert'te kendi mutfağımızda ağırlayarak hem basına, hem de misafirlerimize açık bir gala yemeği düzenledik.
2006'da bu kez yine bir Akdenizliyi, İspanya- Barselona yakınlarında L'Esguard adında ödüllü bir restauranı bulunan tanınmış Şef Miguel Sancez Romera'yı Lacivert'e davet ettik. Şef Romera, mutfak ekibimizle bir hafta çalıştı. Özel bir mönü hazırladı ve ardından yine basına ve davetlilere özel bir gala yemeği düzenledik.
2007'de amacımız biraz daha farklıydı. İstedik ki Şefimiz Hüseyin Ceylan, Akdenizli şeflerle yaşadığı deneyimleri bizimle paylaşsın. Bu açıdan tercihimiz yine Cristian Plumail oldu. Bu hem Plumail'in ustası olduğu Provence mutfağının Hüseyin Ceylan'ın tarzına çok yakın olması, hem de Michelin yıldızlı bu usta şefin "aynı mutfağı bir başka usta şefle paylaşma" konusunda olağanüstü bir yaklaşım sergilemesi nedeniyleydi...
"İki şefin düeti" başlığında bir mönüyle taçlanan bu çalışmanın özelliği, Türk mutfağına ait lezzetlerin Akdeniz'in başka bir ülkesinin, Fransa-Nice'in Provence mutfak geleneğinin süzgecinden geçerek yorumlanmasıydı. Hüseyin Ceylan ve Cristian Plumail; birlikte çalıştılar, birlikte yarattılar ve aynı tabakta sundular. Lacivert olarak büyük yarar sağladığımız bu çalışmanın, Türk Mutfağı'na da önemli bir katkısı olduğu düşüncesindeyiz.
Bizim yolculuğumuz yeni projelerle devam edecek. Herkese afiyet olsun.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Günbatımında...
Gün ortasında...
Özel zamanlarda Lacivert...
Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz Mutfağı'nın seçkin lezzetleri, İstanbul boğazının en romantik manzarasıyla bütünleşiyor. Lacivert Restaurant, tarihi bir boğaz yalısında, yaz aylarında olağanüstü bir rıhtımda, kış aylarında ise manzarayı içine alan yeni tasarımıyla, camekanlı sıcacık salonlarında, 1999 yılından bu yana hizmet veriyor.
Bugün "Lacivert Restorant"la bütünleşen Anadolu Hisarı'ndaki bu tarihi ikiz yalı, pek çoğumuzun aşina olduğu bir mekan. Geçmiş yıllarda, Yeşilçam'ın siyah- beyaz ya da renkli çok sayıda filmine ev sahipliği yapmış. Türkan Şoray'dan Filiz Akın'a, Yılmaz Güney'den Tarık Akan'a pek çok ünlü sanatçı, bu yalıda çevrilen filmlerde rol almış.
Lacivert Restaurant, sanatçı iki ortağın eseri; Fehmi Yaşar ve Önder Köse. Fotoğraf Sanatçısı Önder Köse aynı zamanda mekanın işletmeciliğini de üstleniyor.
Mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında açık bir mekan. Yeşilin ve mavinin buluştuğu geniş bahçesi, bahar aylarından itibaren İstanbul boğazının bütün güzelliklerini sofranıza taşıyor. Servis öğle saatlerinde başlıyor ve gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ediyor. Rıhtım barı, günbatımı saatlerinde aperatifler için romantik bir seçenek. DJ Canan'ın Lacivert'e özel hazırladığı müzikler ise gün boyu ambiansı tamamlıyor. .
Lacivert'in mutfağı ilk günden bu yana Executive Şef Hüseyin Ceylan'ın yönetiminde. Salonlarda genç, dinamik, deneyimli bir ekip görev alıyor; Ekibin başında Restaurant Şefi Cüneyt Yılmaz bulunuyor.
Lacivert Restaurant, sağlıklı Akdeniz mutfağının rafine tadlarını sunmanın yanı sıra, Türk Mutfağı'na da ayrı bir önem veriyor. Mutfağımızın klasikleri arasına girmiş lezzetleri (zeytinyağlılar, mezeler, börekler, tatlılar) her yeni mönüde ön planda tutuyor. Zaman zaman yabancı şefleri kendi mutfağına davet ederek, hem mutfak ekibine yepyeni bir dinamizm aşılıyor, hem de Türk mutfağı adına kazanç olabilecek yepyeni deneyimlere olanak tanıyor.
Önümüzdeki yıl, Lacivert Restaurant'ın 10. yılını hep birlikte kutlayacağız. Artık bir "boğaz klasiği" olan Lacivert'i İstanbul'un en iyi 10 Restaurant'ı düzeyine taşıyan niteliklerini korumak ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.
Lacivert, her zaman yeni projelere açık!
Lacivert, 1999 yılında kuruldu. Dokuz yıllık bir geçmişi var. Türkiye'de yiyecek-içecek sektöründe, kalıcı işler yapmanın ne kadar çetin bir iş olduğunu bilerek çok çalıştık. Lacivert, bugün İstanbul'un ilk 10 mekanı arasında sayılıyor ve kalıcı olduğunu kanıtlayalı da epeyce bir zaman oldu. Bunda, kimisi kurulduğu günden bu yana bizimle birlikte olan, tüm çalışanların, özellikle de Executive Şefimiz Hüseyin Ceylan yönetimindeki mutfak ekibinin büyük payı bulunuyor.
Lacivert Restaurant'ın mönüsünün ana karakterini Akdeniz Mutfağı oluşturuyor. Bu eşsiz İstanbul manzarasında soframızda Akdeniz'den, Akdeniz'de ağırlıkla Türkiye'den, Türkiye'de özellikle boğaz'dan özgün lezzetler yer alıyor. Son üç yıldır, Lacivert olarak "mutfağımızı" geliştirmek yeniliklere ve farklı deneyimlere açmak için önemli adımlar atıyoruz. Bu çaba hem misafirlerimize, hem de Türk mutfağına daha iyi hizmet edebilmek amacını taşıyor.
Yeni deneyimlerin ilk adımı 2005 yılında atıldı. Fransa- Nice'de kendi adını taşıyan, Michelin yıldızlı bir restauranın da sahibi olan tanınmış Şef Cristian Plumail, Şefimiz Hüseyin Ceylan ile Nice'de kendi restauranında bir hafta çalıştı. Ardından biz, Plumail'i Lacivert'te kendi mutfağımızda ağırlayarak hem basına, hem de misafirlerimize açık bir gala yemeği düzenledik.
2006'da bu kez yine bir Akdenizliyi, İspanya- Barselona yakınlarında L'Esguard adında ödüllü bir restauranı bulunan tanınmış Şef Miguel Sancez Romera'yı Lacivert'e davet ettik. Şef Romera, mutfak ekibimizle bir hafta çalıştı. Özel bir mönü hazırladı ve ardından yine basına ve davetlilere özel bir gala yemeği düzenledik.
2007'de amacımız biraz daha farklıydı. İstedik ki Şefimiz Hüseyin Ceylan, Akdenizli şeflerle yaşadığı deneyimleri bizimle paylaşsın. Bu açıdan tercihimiz yine Cristian Plumail oldu. Bu hem Plumail'in ustası olduğu Provence mutfağının Hüseyin Ceylan'ın tarzına çok yakın olması, hem de Michelin yıldızlı bu usta şefin "aynı mutfağı bir başka usta şefle paylaşma" konusunda olağanüstü bir yaklaşım sergilemesi nedeniyleydi...
"İki şefin düeti" başlığında bir mönüyle taçlanan bu çalışmanın özelliği, Türk mutfağına ait lezzetlerin Akdeniz'in başka bir ülkesinin, Fransa-Nice'in Provence mutfak geleneğinin süzgecinden geçerek yorumlanmasıydı. Hüseyin Ceylan ve Cristian Plumail; birlikte çalıştılar, birlikte yarattılar ve aynı tabakta sundular. Lacivert olarak büyük yarar sağladığımız bu çalışmanın, Türk Mutfağı'na da önemli bir katkısı olduğu düşüncesindeyiz.
Bizim yolculuğumuz yeni projelerle devam edecek. Herkese afiyet olsun.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Tuesday, June 21, 2011
Tac Restaurant - Cubuklu
Anadolu yakasının boğaza bakan ve en güzel yerine konumlanmış olan Taç balık restaurant belkide henüz sizlerin keşfedemediği huzurlu, sakin olan mekanımızın sakinliğini bozan gelen misafirlerimizi şaşırtan( fırtınalar Koparan) "denizden çıkmış lezzetleri bukadar güzel yapan ve sunan bir mekana geldiğim için çok mutluyum" diyen misafirlerimiz için ayrıca teşekkür ederiz.
Kendine özgü değerlerini koruyarak siz misafirleremize engüzel hizmeti ve deniz mahsülleri sunmaya devam ediyoruz.
Mavinin ve yeşilin buluşturduğu yazlık bahçemizde ay ışığının denizde parlamasını izlerken asırlık ıhlamur,çınar ve monolya ağaçları nın kokusunun altında günün yorgunluğunu atarken ve değişik bir ortamda yemek yemenin hazını duyarak sizleri huzurlu edebilmek için deneyimli personelimizle haftann 7 günü hizmet vermekteyiz. Servisimiz 12:00'de başlayıp 24:00'e kadar devam etmektedir.
Kendine özgü değerlerini koruyarak siz misafirleremize engüzel hizmeti ve deniz mahsülleri sunmaya devam ediyoruz.
Mavinin ve yeşilin buluşturduğu yazlık bahçemizde ay ışığının denizde parlamasını izlerken asırlık ıhlamur,çınar ve monolya ağaçları nın kokusunun altında günün yorgunluğunu atarken ve değişik bir ortamda yemek yemenin hazını duyarak sizleri huzurlu edebilmek için deneyimli personelimizle haftann 7 günü hizmet vermekteyiz. Servisimiz 12:00'de başlayıp 24:00'e kadar devam etmektedir.
MENÜ
SOĞUK MEZELER
SALATA VE AKDENİZ YEŞİLLİKLERİ, BEYAZ PEYNİR (ÇEŞİTLERİ), LEKARDA (TORİK)
SOMON FÜME LEVREK MARİNA, KARİDES SÖĞÜŞ, AHTAPOT SÖĞÜŞ
ÇİROZ (USKUMSU), DENİZ MAHSÜLLERİ SALATASI, MİDYE DOLMA
ENGİNAR ÇİÇEĞİ (KALBİ), HARDAL OTU, KEREVİZ
KÖZLENMİŞ BİBER PATLICAN (MANCI), PATLICAN SALATASI
BROKOLİ, ISPANAK KÖKÜ, BRÜKSEL LAHANASI
ARA SICAK
YAPRAK KALAMAR IZGARA (KALAMAR TAVA)
TEREYAĞINDA KARİDES (KARİDES GÜVEÇ)
JUMBO KARİDES, AHTAPOT IZGARA, DENİZ MAHSÜLLERİ FIRINDA (SOYALI
PAZIYA SARILI KARİDES, PAZI YAPRAĞINDA LEVREK,
BEĞENDİLİ DÜLGER, LEVREK BURMA
KARİDESLİ MANTI, BAHARATLI LEVREK (DÜLGER)
LAGOS BAHARATLI VE PEYNİRLİ, BALIK ADANA, BALIK KÖFTESİ, BALIK KOKOREÇ
BEĞENDİLİ BALIK SİMİDİ, SOMON (TERYAKİ SOSLU)
KAĞITTA FENER (ZEYTİNYAĞLI), FENER KAVURMA, DENİZ MAHSULLERİ TRİO
SOYALI PALAMUT KAVURMA, PAVURYA BACAĞI, ISTAKOZ
HAVYAR, PAALLE, KEREVİT
DENİZ MAHSÜLLERİ ÇORBASI
TATLILAR
KAHVE TATLISI
DONDURMALI HURMA
DONDURMALI İRMİK
MEZE VEYA SICAK ÇEŞİTLERİMİZ BUNLARLA SINIRLI DEĞİLDİR!
TÜM BALIK ÇEŞİTLERİ ARADIĞINIZ HERŞEYİ BULABİLİRSİNİZ
BALIĞI HERZAMAN HER YERDE YERSİNİZ, BİR DE ARASICAKLARI TAÇ RESTAURANT'TA DENEMEYE NE DERSİNİZ!
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Tuesday, April 19, 2011
Southpark Cafe Bistro - Beyoglu
Beyoğlu'ndan boğaza uzanan bir manzara eşliğinde enfes lezzetleri tadarken, dostlarınızla sohbetin tadını çıkarıp,
Soutpark Cafe Bistro'nun terasında doyumsuz anlara tanıklık edebilirsiniz.
Vazgeçilmez tadların adresi...
Beyoğlu ve İstanbul'u hissederek yaşayacağınız bu güzel mekanın bostaljiden modernizme uzanan konsept tasarımı,sizleri romantik bir yolculuğa çıkaracak.
Soutpark'ta istediğiniz konfor,güleryüz ve lezzeti tadabilmeniz için herşey detaylarıyla düşünülmüş.Dünya mutfağının çeşitli yelpazelerinden oluşan mönüsünde, aperatifler,salatalar, krepler,makarnalar özenle hazırlanmış ana yemekler ve nefis tatlı çeşitleri bulunmaktadır.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Soutpark Cafe Bistro'nun terasında doyumsuz anlara tanıklık edebilirsiniz.
Vazgeçilmez tadların adresi...
Beyoğlu ve İstanbul'u hissederek yaşayacağınız bu güzel mekanın bostaljiden modernizme uzanan konsept tasarımı,sizleri romantik bir yolculuğa çıkaracak.
Soutpark'ta istediğiniz konfor,güleryüz ve lezzeti tadabilmeniz için herşey detaylarıyla düşünülmüş.Dünya mutfağının çeşitli yelpazelerinden oluşan mönüsünde, aperatifler,salatalar, krepler,makarnalar özenle hazırlanmış ana yemekler ve nefis tatlı çeşitleri bulunmaktadır.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, April 14, 2011
Damask - Beyoglu
MEKÂN
Her an canlı ışıl, ışıl ve hayatın hızını hiç kesmediği mekân Beyoğlu’nda; Asmalı Mescit’e açılan bahçesi ile gece hayatına yepyeni bir soluk getiren Damask Restoran-Bar; A La Carte yemek düzeninde 55 kişi, kokteyl düzeninde ise 100 kişilik salon kapasitesine sahiptir. İş toplantıları, doğum günleri ve özel kutlamalar yapmak için ayrı bir Lounge bölümü bulunmaktadır.
DOKU
Motif anlamına gelen Damask ismini çağrıştıran her dokuda belirginleşmektedir. Kendinden işlemeli gümüş gri masalar, Damask’ı aydınlatan gece fenerleri, kapı girişinden itibaren Asmalı Mescit’e yolu düşen misafirlere en cana yakın şekilde gülümsemektedir. Büyüleyici ambiyansı ile Damask eğlencenin yeni adresi olarak fark yaratmaktadır.
TAT
Damask mutfağı; Osmanlı Mutfağı’nın seçme lezzetlerini,“Ottoman Cuisine” başlığı altında yeniden yorumladı. Dönemin vazgeçilmez lezzetlerini menüsünde kullanarak baharatlar ve birbirinden değişik soslar ile tatlandırdı. Enfes sıcak, soğuk mezeler, mini güveçler, mini çıtır hamurunda salatalar ve tadına doyamayacağınız tatlılar siz değerli misafirlerimiz için özenle hazırlandı .
DUYU
Damask da haftanın her günü DJ eşliğinde canlı müzik performansı gerçekleştirilmektedir. Yemek esnasında Chill Out, Lounge ve Ambient yemek sonrası ise Chill House, Minimal House, Deep House ve Electro House müzik eşliğinde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Hafta sonları, sabahın ilk ışıklarına kadar DJ müziği eşliğinde sınırsız eğlence devam etmektedir.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Her an canlı ışıl, ışıl ve hayatın hızını hiç kesmediği mekân Beyoğlu’nda; Asmalı Mescit’e açılan bahçesi ile gece hayatına yepyeni bir soluk getiren Damask Restoran-Bar; A La Carte yemek düzeninde 55 kişi, kokteyl düzeninde ise 100 kişilik salon kapasitesine sahiptir. İş toplantıları, doğum günleri ve özel kutlamalar yapmak için ayrı bir Lounge bölümü bulunmaktadır.
DOKU
Motif anlamına gelen Damask ismini çağrıştıran her dokuda belirginleşmektedir. Kendinden işlemeli gümüş gri masalar, Damask’ı aydınlatan gece fenerleri, kapı girişinden itibaren Asmalı Mescit’e yolu düşen misafirlere en cana yakın şekilde gülümsemektedir. Büyüleyici ambiyansı ile Damask eğlencenin yeni adresi olarak fark yaratmaktadır.
TAT
Damask mutfağı; Osmanlı Mutfağı’nın seçme lezzetlerini,“Ottoman Cuisine” başlığı altında yeniden yorumladı. Dönemin vazgeçilmez lezzetlerini menüsünde kullanarak baharatlar ve birbirinden değişik soslar ile tatlandırdı. Enfes sıcak, soğuk mezeler, mini güveçler, mini çıtır hamurunda salatalar ve tadına doyamayacağınız tatlılar siz değerli misafirlerimiz için özenle hazırlandı .
DUYU
Damask da haftanın her günü DJ eşliğinde canlı müzik performansı gerçekleştirilmektedir. Yemek esnasında Chill Out, Lounge ve Ambient yemek sonrası ise Chill House, Minimal House, Deep House ve Electro House müzik eşliğinde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Hafta sonları, sabahın ilk ışıklarına kadar DJ müziği eşliğinde sınırsız eğlence devam etmektedir.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Thursday, April 7, 2011
Buhara Restaurant - Sultanahmet
1980 yılında kurulan Buhara Restaurant yılların verdiği kalite ve iyi hizmet anlayışı ile yıllardır sizlerle...
Rahmetli Cemil Buhara’nın açtığı restoran şimdi bayrağı taşıyan Mehmet AYDIN ve Yalçın SAVAŞ’a emanet. Mekan halâ müdavimlerine ilk günkü gibi kusursuz hizmeti bir görev biliyor. 28 yıldır Cağaloğlun’da bulunan ve gazetecilerin uğrak yeri olan bu mekan, şimdilerde ise yabancı turizme de hizmet vermeye devam ediyor.
60 kişilik kapasitesi olan bu mekan, yaz aylarında terasında da hizmet vermektedir.
Kebabı, külbastısı, pidesi, tatlısı dillere destan olan bu mekan da gelip yemek yiyen yerli ve yabancı turistler bilirler ki en güzel kebap burada Buhara’da yenir.Masalarında her gün taze çiçekler bulunur ve bu bir gelenek olmuştur yıllardır.
Buhara’ya girdiğiniz de güzel yemek kokuları gelir burnunuza. Ocak başında ise yılların ustası Mehmet Usta bayrağı kimseye vermiyor halen. Her zaman ocağın başında olan Mehmet Usta ser verip sır vermese de ustalığını konuşturuyor her zaman.
Kapıda misafirleri yıllardır Yalçın bey karşılıyor. Yerli insanlarımız ve yabancı turistler oldukça alışmış artık ona, hesap ödedikten sonra sevgiyle selamlayıp ayrılıyorlar Yalçın Bey’in yanından.
Menüde ise yok yok. Buhara da mezeler, kebaplar, pideler, tatlılar. Ramazan ayı boyunca da iftar yemeklerinin yenilebileceği en iyi alternatiflerden biri Buhara. Açık büfe menüsünü ise, 20 TL. ile sınırlandırmış. Yani tercihiniz sınırsız fiyatınız ise fikslenmişdir Buhara’ada.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Rahmetli Cemil Buhara’nın açtığı restoran şimdi bayrağı taşıyan Mehmet AYDIN ve Yalçın SAVAŞ’a emanet. Mekan halâ müdavimlerine ilk günkü gibi kusursuz hizmeti bir görev biliyor. 28 yıldır Cağaloğlun’da bulunan ve gazetecilerin uğrak yeri olan bu mekan, şimdilerde ise yabancı turizme de hizmet vermeye devam ediyor.
60 kişilik kapasitesi olan bu mekan, yaz aylarında terasında da hizmet vermektedir.
Kebabı, külbastısı, pidesi, tatlısı dillere destan olan bu mekan da gelip yemek yiyen yerli ve yabancı turistler bilirler ki en güzel kebap burada Buhara’da yenir.Masalarında her gün taze çiçekler bulunur ve bu bir gelenek olmuştur yıllardır.
Buhara’ya girdiğiniz de güzel yemek kokuları gelir burnunuza. Ocak başında ise yılların ustası Mehmet Usta bayrağı kimseye vermiyor halen. Her zaman ocağın başında olan Mehmet Usta ser verip sır vermese de ustalığını konuşturuyor her zaman.
Kapıda misafirleri yıllardır Yalçın bey karşılıyor. Yerli insanlarımız ve yabancı turistler oldukça alışmış artık ona, hesap ödedikten sonra sevgiyle selamlayıp ayrılıyorlar Yalçın Bey’in yanından.
Menüde ise yok yok. Buhara da mezeler, kebaplar, pideler, tatlılar. Ramazan ayı boyunca da iftar yemeklerinin yenilebileceği en iyi alternatiflerden biri Buhara. Açık büfe menüsünü ise, 20 TL. ile sınırlandırmış. Yani tercihiniz sınırsız fiyatınız ise fikslenmişdir Buhara’ada.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Labels:
Buhara Restaurant,
istanbul,
kebap,
kulbasti,
medusa sultanahmet,
mezeler,
pide,
tatlilar
Friday, March 18, 2011
Kitchen in Fusion - Gunesli
Türkiye’yi bambaşka bir yemek kültürüyle tanıştıran Fashion in Kitchen’da insan hayatının en önemli iki öğesi moda ve yemeği bir araya getiriyor.Bir moda atölyesini andıran mekanda mutfak ise açık. Uzman eller tarafından size hazırlanan yemekleri görebiliyorsunuz. Özellikle el yapımı makarnalarını ve tatlı seçeneklerini denemeden bu mutfaktan ayrılmayın...
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.
Subscribe to:
Posts (Atom)