Friday, May 20, 2011

Lacivert Restaurant - Anadolu Hisari

Boğazı’nın en romantik manzarasına eşlik eden, Alabildiğine lacivert bir deniz

Günbatımında...
Gün ortasında...
Özel zamanlarda Lacivert...

Yüzyıllardır bolluğun ve bereketin simgesi olmuş Akdeniz Mutfağı'nın seçkin lezzetleri, İstanbul boğazının en romantik manzarasıyla bütünleşiyor. Lacivert Restaurant, tarihi bir boğaz yalısında, yaz aylarında olağanüstü bir rıhtımda, kış aylarında ise manzarayı içine alan yeni tasarımıyla, camekanlı sıcacık salonlarında, 1999 yılından bu yana hizmet veriyor.

Bugün "Lacivert Restorant"la bütünleşen Anadolu Hisarı'ndaki bu tarihi ikiz yalı, pek çoğumuzun aşina olduğu bir mekan. Geçmiş yıllarda, Yeşilçam'ın siyah- beyaz ya da renkli çok sayıda filmine ev sahipliği yapmış. Türkan Şoray'dan Filiz Akın'a, Yılmaz Güney'den Tarık Akan'a pek çok ünlü sanatçı, bu yalıda çevrilen filmlerde rol almış.

Lacivert Restaurant, sanatçı iki ortağın eseri; Fehmi Yaşar ve Önder Köse. Fotoğraf Sanatçısı Önder Köse aynı zamanda mekanın işletmeciliğini de üstleniyor.

Mevsime göre değişen mönüsüyle, yılın tüm zamanlarında açık bir mekan. Yeşilin ve mavinin buluştuğu geniş bahçesi, bahar aylarından itibaren İstanbul boğazının bütün güzelliklerini sofranıza taşıyor. Servis öğle saatlerinde başlıyor ve gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ediyor. Rıhtım barı, günbatımı saatlerinde aperatifler için romantik bir seçenek. DJ Canan'ın Lacivert'e özel hazırladığı müzikler ise gün boyu ambiansı tamamlıyor. .

Lacivert'in mutfağı ilk günden bu yana Executive Şef Hüseyin Ceylan'ın yönetiminde. Salonlarda genç, dinamik, deneyimli bir ekip görev alıyor; Ekibin başında Restaurant Şefi Cüneyt Yılmaz bulunuyor.

Lacivert Restaurant, sağlıklı Akdeniz mutfağının rafine tadlarını sunmanın yanı sıra, Türk Mutfağı'na da ayrı bir önem veriyor. Mutfağımızın klasikleri arasına girmiş lezzetleri (zeytinyağlılar, mezeler, börekler, tatlılar) her yeni mönüde ön planda tutuyor. Zaman zaman yabancı şefleri kendi mutfağına davet ederek, hem mutfak ekibine yepyeni bir dinamizm aşılıyor, hem de Türk mutfağı adına kazanç olabilecek yepyeni deneyimlere olanak tanıyor.

Önümüzdeki yıl, Lacivert Restaurant'ın 10. yılını hep birlikte kutlayacağız. Artık bir "boğaz klasiği" olan Lacivert'i İstanbul'un en iyi 10 Restaurant'ı düzeyine taşıyan niteliklerini korumak ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.

Lacivert, her zaman yeni projelere açık!
Lacivert, 1999 yılında kuruldu. Dokuz yıllık bir geçmişi var. Türkiye'de yiyecek-içecek sektöründe, kalıcı işler yapmanın ne kadar çetin bir iş olduğunu bilerek çok çalıştık. Lacivert, bugün İstanbul'un ilk 10 mekanı arasında sayılıyor ve kalıcı olduğunu kanıtlayalı da epeyce bir zaman oldu. Bunda, kimisi kurulduğu günden bu yana bizimle birlikte olan, tüm çalışanların, özellikle de Executive Şefimiz Hüseyin Ceylan yönetimindeki mutfak ekibinin büyük payı bulunuyor.

Lacivert Restaurant'ın mönüsünün ana karakterini Akdeniz Mutfağı oluşturuyor. Bu eşsiz İstanbul manzarasında soframızda Akdeniz'den, Akdeniz'de ağırlıkla Türkiye'den, Türkiye'de özellikle boğaz'dan özgün lezzetler yer alıyor. Son üç yıldır, Lacivert olarak "mutfağımızı" geliştirmek yeniliklere ve farklı deneyimlere açmak için önemli adımlar atıyoruz. Bu çaba hem misafirlerimize, hem de Türk mutfağına daha iyi hizmet edebilmek amacını taşıyor.

Yeni deneyimlerin ilk adımı 2005 yılında atıldı. Fransa- Nice'de kendi adını taşıyan, Michelin yıldızlı bir restauranın da sahibi olan tanınmış Şef Cristian Plumail, Şefimiz Hüseyin Ceylan ile Nice'de kendi restauranında bir hafta çalıştı. Ardından biz, Plumail'i Lacivert'te kendi mutfağımızda ağırlayarak hem basına, hem de misafirlerimize açık bir gala yemeği düzenledik.

2006'da bu kez yine bir Akdenizliyi, İspanya- Barselona yakınlarında L'Esguard adında ödüllü bir restauranı bulunan tanınmış Şef Miguel Sancez Romera'yı Lacivert'e davet ettik. Şef Romera, mutfak ekibimizle bir hafta çalıştı. Özel bir mönü hazırladı ve ardından yine basına ve davetlilere özel bir gala yemeği düzenledik.

2007'de amacımız biraz daha farklıydı. İstedik ki Şefimiz Hüseyin Ceylan, Akdenizli şeflerle yaşadığı deneyimleri bizimle paylaşsın. Bu açıdan tercihimiz yine Cristian Plumail oldu. Bu hem Plumail'in ustası olduğu Provence mutfağının Hüseyin Ceylan'ın tarzına çok yakın olması, hem de Michelin yıldızlı bu usta şefin "aynı mutfağı bir başka usta şefle paylaşma" konusunda olağanüstü bir yaklaşım sergilemesi nedeniyleydi...

"İki şefin düeti" başlığında bir mönüyle taçlanan bu çalışmanın özelliği, Türk mutfağına ait lezzetlerin Akdeniz'in başka bir ülkesinin, Fransa-Nice'in Provence mutfak geleneğinin süzgecinden geçerek yorumlanmasıydı. Hüseyin Ceylan ve Cristian Plumail; birlikte çalıştılar, birlikte yarattılar ve aynı tabakta sundular. Lacivert olarak büyük yarar sağladığımız bu çalışmanın, Türk Mutfağı'na da önemli bir katkısı olduğu düşüncesindeyiz.
Bizim yolculuğumuz yeni projelerle devam edecek. Herkese afiyet olsun.

Diğer mekanlar için İstanbul Restoran Rehberini ziyaret edebilirsiniz.

No comments:

Post a Comment

Bu Blogda Ara