Thursday, August 26, 2010

Gilan Cafe & Restaurant - Acıbadem - Kadıköy

İran Mutfağından Ev Yapımı Özel Yemekler
“İnsan ne yerse odur” deyişini çoğu yerde duymuşsunuzdur. Yediklerimizin sağlığımızı, dış görünüşümüzü ve ruh halimizi doğrudan etkilediğini anlatan bu sözü diğer taraflı da düşünmek mümkün. Pişirilen yemekler, bu yemeklerin hazırlanış, sunum ve tüketiliş biçimleri insanların yaşadıkları coğrafya ve kültürleri hakkında önemli doneler taşımaktadır. Bir ülkenin yemeklerini tanımadan, yerel restoranlarında yemek yemeden o ülkeyi ve kültürünü tam anlamıyla anlamak mümkün olmayacaktır.
Yaşadığımız coğrafya ve komşu uluslarla sürdürdüğümüz yüzyıllara dayalı siyasi ve kültürel ilişkiler dolayısıyla Osmanlı ve takipçisi Türk mutfağı bir çok komşu ulus ile benzer yemekleri bünyesinde bulundurmaktadır. Lakin hemen yan komşumuz olan İran ve İran mutfağı için bunu söylemek pek de doğru olmaz sanırım. Bu mutfak ve kültür ile temas fırsatınız olmadı ise, yemeklerin bol baharatlı ve acılı olabileceğini; kebab, tandır ekmeği ve şerbetli tatlıların fazlaca bu mutfakta yer bulduğunu kolaylıkla düşünebilirsiniz. Kısa süreli bir ziyaret için İran’a giderseniz de, evlerde pişirilen yemekler genellikle restoranlarda servis edilmediği için bu görüşünüz hala devam edebilir.
İran coğrafi olarak güneyde Basra ve Umman Körfezi (Fars Körfezi), kuzeyde ise Hazar denizi ile çevrili, tarihi M.Ö 4000’lere dayanan 1.7 milyon km2 büyüklüğünde ve yaklaşık 75 milyon insanın yaşadığı bize aslında hem çok yakın, hem de bir o kadar uzak bir ülke. Yemeklerine gelecek olursak, İran mutfağında ülkenin coğrafi çeşitliliğinden kaynaklanan farklı pişirme biçimleri ve yemekleri mevcut. İran mutfağının temelini ana yemek olarak da kullanılan pilav ve pilav ile birlikte servis edilen khorest adlı sulu yemekler oluşturmaktadır. Yemeklerde acılı ve ağır baharatlar yerine erik, nar, ayva ve ceviz gibi meyveler ve ıspanak, dereotu, kişniş, taze soğan, sarımsak ve çemen gibi sebzeler sıklıkla kullanılmaktadır. İran’da pilav ana yemeğin eşlikçisi olmanın yanında et, sebze ve meyve ile pişirilen çeşitleri ile ana yemek olarak da kabul edilir. Yemeklere tat vermek amacıyla ise, safran, zerdeçal, kuru limon, tarçın ve maydanoz tercih edilir.
İstanbul’da İran ve Azeri kökenlilerinin sayısının 300 bin civarı olduğu tahmin edilse de, maalesef ki bu nüfusa ve İran yemekleri ile tanışmak isteyen yemek severlere hizmet veren çok az restoran bulunmaktadır. Bu restoranların bir çoğunun menüsünde ise evde pişirilen yemeklere hiç yer verilmiyor. İstanbul’un güzide semtlerinden Acıbadem’de Mayıs 2010’da açılan Gilan Cafe & Restaurant, 30 yılı aşkın bir süre İran’ın Hazar Deniz’i bölgesinde yer alan Gilan eyaletinde yaşamış ve 4 yıl önce Türkiye’ye kesin dönüş yapan Nayebi ailesi tarafından kurulmuştur. Amacı Türk mutfağıyla büyük benzerlikler taşıyan 3000 yıllık İran mutfağını ve bu mutfağın en lezzetli ve sağlıklı yemeklerini konuklarına sunmak. Restoran’ın sahibi Fehiman Hanım tarafından özenle pişirilen yemekler arasında İran’ın en ünlü yemeklerinden Ghormeh Sabzi, Khoresht Gheymeh ve Fesenjan’ın yanında Ash-e Doogh, Torsh Tere, Kookoo, Abguşt, Mirza Ghassemi gibi Gilan bölgesine ait yemekler de bulunmaktadır.

Diğer İftar Mekanları için: www.iftarmekanlari.com a tıklayınız.

Diğer Mekanlar için: İstanbul Restoran Rehberi tıklayınız.

No comments:

Post a Comment

Bu Blogda Ara